Her bayram
Geleceğinin fısıltısıyla sevişen kuşların 
Cılk çıkan yumurtalarını
Ağaçtaki yuvalardan atıp 
Yola çıkacağım

Arkana bakmadan gittiğin yollara
Diktiğin çiviler paslı dikenler açtı
Üstünde sekmeden 
 
Naylon ayakkabılarım delinirken
Acılarıma sus basmak için
İçime göçen yaralı serçelerle geleceğim

Çoğul yalnızlıklarımı bindirdiğim atlarım
Nisan yağmurundan zemherinin ayazına koştu
Eylülden dolanıp geleceğim

Karadan olmazsa
Arzularımızın yüzeceği denizimizde yok

Kanatlarımı ektim bereketli gökyüzüne
Ara bulucu rüzgarlar gönderdim bulutlara
Uçmanın sarı başaklarını biçip
Gökyüzündeki harmanla havadan geleceğim

Yüzündeki ilkbahardan
İğde çiçeği koklayıp 
Dört yanı yakan uçurum gözlerine
Pervane olmak için 

İncir reçeli dudaklarını öpmek için değil
Bir yanı yeşil bir yanı kehribar
Ela gözlerinin ateşine sarılmak için geleceğim 

Yalnızlığımın şah damarını düğümleyip
Üstüne asır takım elbisesi giysede 
Zamanın kravatını gevşetip

Bir dünya yetim çocukların yediği bayram şekerlerinin
Kabuklarına sardığım sevgimin zekatını elime alıp
Buğulanan gözlerimle 

Bir gün geleceğim 


( Bir Gün Geleceğim başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 25.05.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.