Sabahın seherinde uykudan uyandım
Gerilim dolu bir gün daha başladı
Yaşamakla suyun sesi arasında bir fark yok
Duvarla gök arasında bir ses yok
Ölümle kalım arasında bir fark yok
Yok üzerine gelişmişlik var
Öteyle beri arasında çelişkiler varr
Rahat yüzüyle, ferah arasında gerginlik
Refah ile sıkıntının çarpıştığı yerdeyim

İnsanlarda ayrışma ezelden gelmiş
Yürümüş, yürümüşler yeryüzünden
Ayrışmışlar düşmanlık için
Anlamıyorum insan, insana muhtaçlık niçin
Gitsinler o halde gidebildikleri kadar
Dünyadan gitsinler, terk etsinler.

Panzehiri olmalı bunun gülüş yetersiz
Günyüzüne çıkmalı anastezi yetersiz
Tek bir sembol kamasın tekamüle gerek yok
Başladığı yere dönsün tüm zerreler
Aydınlık yetersiz, merhamet konuşsun
Aksın tüm nehirler denizlerde boğulsun.

Farkı yok ruhun, ruhsuzla
İnsandaki ruh taşlara verilsin
Bundan sonra dağlar, kayalar gerilsin
Çatlasın un ufak olsun tüm taşlar
Anlasın ruh neymiş, çile neymiş.

Yalan gemisinin gideceği yer, denizin dibi
Şimşeklerin çaktığı yer, yağmurun sesi
Hiç bir umut yok, umuttan
Herşey apaçık çukurun dibi
Adaleti mülkiye yalancının biri
Görünen, görünmeyen kısasa, kısas gibi

Varnik, vırtgel, gelgit, yatgit,
Vavadağne ankey dürüm
O demiş, bu demiş, ben demişim
Asker, heykel, düşsel, metanet, makber
Ve zırkalem....


( Zırkalem.. başlıklı yazı AuBaDe) tarafından 1.06.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.