Sonu bastan belli
Egilen dallarla savrulan yapraklar coktan günü kapiya dananan sonbahari ve güzü
Eylül oluyor bahcede bagda esikte duvarda iklim
Betona zifte donanmis kaplanmis sehirden sonrasi yanan otu dikenlere yol revan
Inip cöküyor ciyan yesili sacaksiz ve sacakli bulutlardan sisli perdeler
Cisiiil cisil islandikca üst katlara kadar bogup tirmanan puslu virane
Rahmetten baska herseye benziyor lagimlar patliyor
Odalar esyalar kirin pisligin her tarafini örtüp kaplayarak
Sonra ellerinde süpürge firca hortumlu kortumsuz motor kafali insanlar
Bodrum kati cok sayida ölüyü
Didilmez sokaklra gecilmez caddelere buunmaz görülmez kaldirimlara
Debelenip duruyor kendi capinda etrafini büyüten donatan intihar
Göre bile hemde,
Hemen hergün yasanan tufanlar sonrasi zambak galiba
Ucu kuru kalan balkonda püskürtmeli beyaz
Özenle provasi yapilan ve yasanan her günün
Veya hic kadar cok dört koldan esen yikan karayel hava raporlu
Zamani bos kaldigi her yerden doldurmaya derin ve sessiz yerden yürüyüp ilerleyen
Agustos kavsagindaki hic kimsesiz ceperler köseler kenarlar pencereler
Onca kalabalik yerlesim yerideki gün boyu hic ama hic kimse
Ne görülür ne duyulur ne isitilir cinnet azabi duvarlar ardina gizenip saklanarak
Bir oda binlerce kat geldigi yer neresini
Ve nereye kaybolup kacak gidecegini
Her seyredenin bosluguna tek tük ve binde bir insana  takilarak
Manyagin teki karsi binadan iceri figür zayiflatirken durmadan
Kendini zorla yürüten hamile bir kadin bir iceri bir disari bir hela bir tuvalet
Diger daha uzakta baska bir kadin durmadan tabak canak yemek bulasik
Dosya hazirlayan salondaki kocasina cay mi kahve mi belli degil arasirasindan
Kirmizi arabanin ordaki bir diger fosforlu gfiyakali kadin
Hop oturuyor hop kalkiyor kim bu yanlis park eden sagim solum arkam önüm cinlayan
Etekleri kisa kiz selfi üstüne selfi,
Belediye otobüsleri kenarinda yarisi yanmayan sinyal takoz
Berber coktan dükkana kepengi kilidu vurdugu
Sabahleyin serpme kahvaltisi sergi salonuydu
Hic bilmeden benzi soluk bir kadin yikadigi yorganin kirli kalan tarafini cirpa
Cirpa
Yüksekten asagiya
Simsiyahlarin bu vaktinde tuttugu hayal isiklandigi ciralar söndükce
Bu kadardi iste heeepsi bu kadar, asansör bosluguna devrilmis dolmus
Ve böylece yüksek binalar arasinda son bulan su dere irmak toz ve toprak
Bütün izdiham hali insanlariyla birlikte hergün tufn her saat kiyamet
Hayata dokunup ilisen yapraklarin öldügü agaclarin kuslarin ecel oldugu
Ay parliyor yoldan cevreden uzaktan
Gökyüzünün bir parcacik acikta kalan yerlerinden bana beni cagiriyor
Eylüllercesine,
Yaziya yabana uzaklasip giderken ben oralardan
Kendi kendime arzum tutkum hevesim
Hayal ve hasretim..
 
Seyfi Karaca……….Eylül /21

( Eylüllercesine Yazidan Yabandan başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 7.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.