Mor kayalarda uykumun tırnak izleri
Her görülen düş uçurum dibinde
Gözlerimi açar çığlığın elleri
Hayalinin kanadı aralar
Günaydın perdesini
Camın ardından yüzün geçer
Bir kırlangıç uçumu
Yüzünün kuzeyinde gamze dolusu hüzün iklimi
Gözlerin buğulu
Dudağında bir tutam gül kurusu
Gök gürültüsü yaparım kuşları uyuyan baharıma
Senli rotalar fısıldarım
Güneyimden kalkan göçmen sevinçlerimin kulağına
Fıkra ormanlarını ateşe veririm
Üşümüş gülücüklerin terlesin diye
Gül goncaları büyütürüm
Sen gelince dudağında açsın diye
Soluğum tırmanırken yokuşu
Yorgunluğum dayanır geceye
Ay saklar beyaz bezini
Terimi siler karanlık
Uzun kollu avuçlarımı açar
Yıldız yıldız dua serperim gökyüzüne
Öksüz şiirlerimin anası
Bazende rüyama gelsin diye