Hisarcık Çok Proğramlı Lisesi'nin en kalemder edebiyat öğretmeni Bilal Özturgut hocam,yazmış olduğu kitabının ilk sayfasına şöyle başlamış:
"Günlük kişiye özel midir? Ben bunu kitap haline getirdiğime göre artık özel değil,genel.İz bırakmış sanatçılarınkiler edebi,benim gibi öğrencilerinden başka kimsenin bilmediği birinin karalamalarına hangi sıfat yakıştırılacak?"diye de soruyor.Cevaplamak gerekirse,sadece sanatçılar iz bırakmaz hocam,sizin gibi kendini öğrencilere adayan öğretmenler,canını vatanına feda etmiş komutanlar,yavrusuna haram lokma yedirmeyen babalar,devletine ve milletine hayırlı evlat yetiştiren analar da iz bırakır,bu konuda içiniz rahat olsun.
"Objektiflik namussuzluktur." diyen Cemil Meriç'in sözüne değinilmiş.Her insanın kimlik numarası,banka hesap numarası ve parmak izi farklıdır yani farkındalık bizim fıtratımızda vardır bu yüzden tüm kararlarda önce kendi vicdanımızı dinleriz ve uygularız." Ya olmak,ya olmamak" ikilemi vardır biz bunlardan birini tercih ederiz."Taraf olmayan bertaraf olur."der atalarımız.
Bu kitabı okurken kendimi edebiyat sınavına hazırlanıyor hissettim.Özellikle Ümit Yaşar Oğuzcan'ın,17 yaşındaki oğlu Vedat'ın Galata Kulesi'nde intiharı sonucu yazdığı şu dörtlüğün,ekini-kökünü ayırdığımızı iyi hatırlıyorum:
"Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
Okyanus ortasında bak yelkensiz bıraktın
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı
Beni bensiz bıraktın,beni sensiz bıraktın."
Ben de soru-cevap şeklinde notlar aldım çünkü bu kişiler edebiyatımızın yapı taşlarıdır ve en derin en zengin fikir kaynaklarıdır.
Bedri Rahmi,"Karadut" adlı şiirini Rumen asıllı Eren Hanım için değil,sevgilisi Mari için yazmış.
"Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz"diyen Nazım Hikmet,Yahya Kemal'e söylemiştir çünkü hem hocasıdır hem annesine aşık olmuştur.
Kaçacağını anlayıp sahip olduğu bütün paraları eşine bırakan ve bir kağıda:"Al bu para ananın ak sütü gibi helal olsun,gittiğin yerde kendini ezdirme.Bir de güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa"diyen,Aşık Veysel'dir.
Süleyman Çelebi'nin "Mevlit"adlı eserinin yazma sebebi,Bursa Ulu Cami'nde İranlı vaizin kürsüye çıkıp sarfettiği sözlerdir.
"Ne kapısı vardır giresi
Ne yemek vardır yiyesi
Ne ışık vardır göresi
Dün olmuştur gündüzleri" Yunus Emre'nin bu dizeleri kompozisyon dersinin sınav sorusuydu,dün gibi,aradan yirmi yıl geçti.
Enis Behiç Koryürek 'in peygamber olduğunu söyleyen,Şeyh Ömer Fevzi Mardin.
"Sevda Sözleri"ni yazabilmiş şiir avcısı,eşlerine şiddet uygulayan,beş evlilik yapmış ve sağcı Sezai Karakoç'un solcu arkadaşı,Cemal Süreya'dır.
Atatürk için Mevlit yazma densizliğine girişen,Behçet Kemal Çağlar.
İttihat ve Terakki Fırkası ile Cumhutiyet Halk Partisi'nin fikir babası ve Fransız Hastanesi'inde ölürken Allah'a en ağır kelimelerle söven kişi,Ziya Gökalp.
"Militarist bir insanım, tek kelimeyle orducuyum"diyen,at yarışı ve kumar düşkünü,Adnan Menderes'i korkaklıkla suçlayıp"Ya ol,Ya öl"diyen Necip Fazıl'dır.
Aynı sokakta yaşayıp,evli,çocuklu ama hafifmeşrep bir kadın olan "Fahriye Abla"sına aşık olup şiirler yazan,Ahmet Muhip Dıranas.
Deniz subayı olmasına rağmen milli mücadeleye katılmayan ve Gazi'ye "Burjuva Kemal"diyen, orduyu isyana teşvikten 17 yıl ceza evinde yatan,Sovyet vatandaşı olmak isteyen, Nazım Hikmet.
Ceseti son anda kadavra olmaktan kurtarılan ve kimsesizler mezarlığına defnedilen yazar,Ömer Seyfettin.
Babasını öldüren yazar,Halikarnas Balıkçısı'dır karısı ile babası arasındaki yasak ilişki nedeniyle.
"Don Kişot'un"yazarı Cervantes,"Kılıç Ali Paşa Cami"nin inşatında çalışmıştır.
Kendine mektuplar yazıp gönderen sonra bir başkası yazmış gibi sevinen,kendini her zaman çirkin bulmasına karşın hep şık ve bakımlı olan şair,Cahit Sıtkı Tarancı.
Temizlik hastası olup kimseyle tokaşmayan,eldivensiz sokağa çıkmayan,reçel yapma ve örgü örme konusunda mahir olan yazar,Hüseyin Rahmi Gürpınar.
İdam edilen ilk ve tek kadın,Şalcı Şöhret Bacı'dır.
Sonuç:
Bu yazar ve şairlerin; yaşamları ,kişisel özellikleri,maddi durumları,tahsilleri,sağlık sorunları,dini ve siyasi görüşleri ne olursa olsun, sanat evrenseldir ve eserleriyle geleceğe ışık tutacaklar,taze beyinlere ilham olacaklardır. Ayrıca, Reşat Nuri Güntekin,Halide Edip Adıvar,Sait Faik Abasıyanık,Can Yücel,Memduh Şevket Esendal,Rıfat Ilgaz,Aziz Nesin,Necati Cumalı ve Ferid Edgü vs.gibi birbirinden kıymetli yazarlarımız bu kitapta yer almıyor.
Söz uçar yazı kalırmış,bu kitap odamın en kuytu köşesinde anıların anısı olarak saltanatını sürdürecektir.
Kitabın son bölümlerinde ayet ve hadislere yer verilmiş yani her şeyin bir sonu var çünkü her başlangıç bir sona gebedir.
O halde son sözü Michael Josephson söylesin:
"Hazır olun ya da olmayın,bir gün sona geleceksiniz.O gün geldiğinde zenginliğiniz,hıncınız,kininiz,öfkeleriniz,hayal kırıklarınız,umutlarınız,tutkularınız,planlarınız ve yapmak istediklerinizin hiçbir önemi kalmayacak."