Güneş küstü gidiyor düş görecek bu gece
Bense kâbusa gebe bilmem ki ne yapayım?
İşte yine dayak var sanma sakın bilmece
Bir kırbaç şaklayacak, şu sokağı sapayım.

Acı bir tebessümle sarmalandım, belendim
Ablamların elinde bir tek oyuncak bendim
Dövülüp ezilsem de büyümeye yeltendim
Yedi kızın üstüne eve gelen şakayım.

Bebekle oynamadım büyüdüm ergen oldum
Okşanmayı beklerken evde belâ ben oldum
Bir sokak kavgasına bilmeden neden oldum
Kaybettim sevdiğimi, mutsuzluk oldu payım.

Hoyrat anlar dilinde acıdı kelimeler
Geceden düşen özlem gelip içimde meler
Okşamadı ruhumu altı sekiz nağmeler
Günler geçmek bilmedi seneye döndü ayım.

Çaresizim, beklerim; yazın kor güneşinde
Caddenin köşesinde cefalar ateşinde
Aldırmadan acıya nafakanın peşinde
Kolumdaki sepette solan bir kahkahayım.

Bu gün işler kesattı kimse görmedi bizi
Bir yenisi gelecek geçmeden sopa izi
Neşe saçar yuvaya budur paranın gizi
“Taze çiçeklerim var satayım size bayım.”
Afet KIRAT
( Sepette Solan Kahkaha başlıklı yazı Afet Kırat tarafından 4/10/2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.