Gönül Sızım

*


MAHZUN MABET

 


Kalemlerin ucunda, her mahfilde dildeyiz
Yine girdap içinde, yine azgın seldeyiz
Ey Muhammet ümmeti acınacak haldeyiz!
Suçlu sen, ben, hepimiz; sebep belli; ruh noksan!
Mabedim garip, sessiz; esir Mescid-i Aksa'n!

 


Aynı gaye uğruna toplu atarken yürek
Fırkalara bölündük, büküldü güçlü bilek
Zelil, hem rezil olduk fazla söze ne gerek
Bir sebebi var elbet ağıdıma uyaksan
Uyan da bir isyan et; esir Mescid-i Aksa'n!

 


Direnirken Filistin karşısında tankların 
Ne arıyor gözlerin ardında ufukların
Yere batsın beyhude hamasi nutukların
Ürkerdin suretinden bir kez aynaya baksan 
Kurtar esaretinden! Esir Mescid-i Aksa’n

 


İslam ile savaşa çağrıyken çalan çanlar
Nerede çağ kapayıp yeni bir çağ açanlar?
Sine-i sin'e zuldür bu meydandan kaçanlar
Bir meydan ki mayası şehit kanıdır sıksan 
Dindir artık bu yası; esir Mescid-i Aksa’n!

 


Hani Kur'an kutsaldı koruyup çiğnetmezdin? 
Hani mazlum gördün mü el verip inletmezdin? 
Hani "davam!" diyordun hiç ihanet etmezdin? 
Hani şeref, haysiyet; bir cevap ver ayıksan! 
Sanma susmak meziyet! Esir Mescid-i Aksa’n

 


Allah’ımız var bizim; sen duanı yap ama 
Gör oynanan oyunu gözlerini kapama 
Çaresiz geleceksen yanaşma hiç kapıma 
Yıkılırdı şer duvar bir kez ayağa kalksan 
Kulak ver inleyen var! Esir Mescid-i Aksa’n

 


Yer dahi yeşermezken su vermeden, rahmetsiz 
Zafer mi bekliyorsun savaşmadan, zahmetsiz? 
Ne oldu müslümana; pısırık, azametsiz
Âkıbet hep musibet sen nefsine çıraksan 
Nefer bekliyor nöbet; esir Mescid-i Aksa’n

 


"Neden bizi buluyor?" diye sorma her bela 
Tohum fitne tohumu, sonuç; her yer Kerbela! 
Vahdet "gayret" beklerken kolay dinmez bu salâ
Az şey midir mesela öfkenden iz bıraksan 
Yıllar geçti bak hâlâ esir Mescid’i Aksan

 


Fırtına dünden şedit, düşman olsa da yaman 
Ahmaktır celladından merhamet, medet uman 
Ey vahdeti bilmeyen, tefrikaya göz yuman!
Çiğnendi onurumuz, zelil, yer ile yeksan
İnleyen göz nurumuz; esir Mescid-i Aksan

 


Güçlü, haklı sansa da gücü elinde tutan 
Son nefeste hatırlar gerçek neymiş, unutan 
Karanlık çöktüğünde kasvet olsa da sultan
Güneşe gebe her tan, sen ahdine sadıksan 
Kudüs sana da vatan! Esir Mescid-i Aksa’n

 


Yazıklar olsun bize zincirleri kırmazsak 
Bize tuzak kurana biz de tuzak kurmazsak 
Gür çıkar mı sesimiz birlikte haykırmazsak? 
Ye'sin bayrağı insin, yol bulunur Burak’san! 
Yeter bu hasret dinsin; esir Mescid-i Aksa’n

 


Yangın var yüreğimde; canım yanıyor canım 
Tam şafak sökecekken çevriliyor her yanım 
Sebebi gafletimiz; bu yüzden perişanım 
"Nasıl dinsin bu sızım, el uzatsam... sen yoksan? 
Mahzun "ay"la "yıldız"ım; esir Mescid-i Aksa’n!

 


İlâhî; şahidimsin gönlüme düşen od'un! 
Tesellim inayetin, Müntakîm olan adın 
Adresi, Yüce Katın bunca âh’ın feryâdın 
Alçaklara acınmaz yerin dibine soksan
Sanadır bunca niyâz!
Esir Mescîd-i Aksa’n



Mecit Aktürk

( Gönül Sızım başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 6.04.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu