Yoksa


 

hiç ummadığın hediyeler almak gibidir var olmak

hiç hak etmediğin sofralara buyur edilmeye benzer yaşamak

hiç beklemediğin bir tacı giyinmek gibidir

hayatta olmak

 

bunu bilmişken

iltifatlara boğulmuş bir adam gibi

hep mahcup bir yüzle yürüyor olman gerekmez mi

bunu fark etmişken minnetini ifade etmek için

telaşla koşturman beklenmez mi


yokluğun koynunda

yokluğundan bile habersiz silinip gitmek üzereyken

silinmeye bile gerek duymayan siliklik içindeyken

var edildin

sen yoktun

varlığın yokluğuna tercih edildi

 

can verildi tenine

nefes verildi cesedine

bir insan yüzüyle süzüldün alemin eşiğinden içeriye

hayat sahibi kılındın

hayat sofrasına buyur edildin

 

bir sürprizle

varsın

hayattasın

varlığın isimsiz bir taş kadar kalabilirdi

üzerine basılıp geçilebilirdi mesela

kalbin olmazdı

kalbinin olmayışına ağlayacak bir gözlerin bile olmazdı

 

bir dağın adı konmamış bir yamacında

yalnız yaşayan bir ağaç kadar olabilirdin

hiç ummadığın halde insanlık üflendi çamuruna

insan oldun diyelim

bir olan Rabbe kul olmanın sonsuz güveninden

her şeyin sahibine muhatap kılınmanın

eşsiz ayrıcalığından yoksun olabilirdin

 

yanıp yakılmış bir ağacın kömürleşmiş dallarını

köklerini bir arada tutmaya çalışması gibi

kaybettiklerini kaybettiğinin farkında olmayan

yitirdiklerinin eksikliğini çekmeyen

acı bir inançsızlığın ortasında kıvranıyor olabilirdin

 

yoksa

verilenlerin hakkın olduğunu düşünüp

daha fazlası niye yok diye sızlanan

geçimsiz bir nankör olmaya mı adaysın

 

yoksa,

sana yapılan iltifatları az bulup

daha, daha, daha.. diye bağıran

asık suratlı

bir türlü memnun edilemeyen

hiçbir şeyi beğenmeyen açgözlü biri olmaya mı heveslisin

 

yoksa

varlık dairesine besmeleyle girmek istemez misin

Senin izninle buradayım

ey Rahman

ey Rahim

burası benim hiç hak etmediğim bir yer

izin ver de içeri gireyim demez misin

 

yoksa

hiç yokken var edilenin

hiç yoktan  var Eden'e ilk sözün

teşekkür olmalı değil mi

 

ey Rabbim

beni hiç hesaplarımda yokken var eyledin

hiç ummadığım halde bana hayatı tattırdın

bir de bana insanlık lütfettin

Sana borcumu nasıl ödeyebilirim

demez misin mesela

 

mesela

sen olamaz mısın

o sonsuz minnettarlığı

her an yüreğinde yaşatan

o umulmadık iltifatlar karşısında

sonsuz mahcubiyet duyan

en çok  hamt eden

en çok  şükreden

en çok dua eden

 

 

redfer

( Yoksa başlıklı yazı redfer tarafından 3.06.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu