Aşkına çivilenen şiirlerin gölgesinde
Arzularımın kıvılcımıydı tencereni kaynatan
İsmini tutuşturuyordu aşk diye mısralara
Lezzetin dudaklarıma ettiği iltica
Parmaklarının ısısındaydı sonsuzluk
Her dokunuşunda değiyordun biraz daha uzağa
Kıpkırmızı bir elma cazibesi
Haram saatlerindeki Âdemin
Havvasının gözlerinde yanılgı
Tövbe kapılarında Rab’ba yakarış
Buğu buğu deniz manzaralı camlarda
Nuh’un gemisinde tahta aralarında ki kırıntılar
Bir Muharrem vaktine eşkıya
Her mevsimin gözüyle vücuda şifa
Toprağından ayrı tavlanan yollardan
Ne buldum azığıdır ellerinden dökülen
Yunustur balığın karnından kurtuluşa alamet
İbrahim’e ateşin çiçek bahçesi
İdrisin göğe yükselişi sessizce
Süleyman’ın dünya saltanatında
Yakub’un gözlerinde Yusuf kokusu
Yara bere şükrün yenişidir bu güç Eyyûb sabrıyla
Kızıldenizi ikiye bölen asasıdır Musa’nın
Acının ortasında sıfır noktasından göğe yükselişi İsa’nın
Ve Resulün gözbebeğinden Hüseyin olup
Dökülen yaşıdır Kerbela’ya
Aşka yükümlü şiirlerin vaveylasıdır aslında
Eşsiz tatlara tecellinin yüreğine kelepçe
Kaynayan tencerede buluşan tutku
Hatıraların ateşin halvetiyle yanışı
İkram saatlerine ellerinden sunulan
Derler ya “Masallar sadece kahramanlarına ağlar”*
Denize nazır pencerenin buğusuna çizilen
İçinden insan geçerken bütün sıfatların
Adı unutulmuşluğa yüz tutmuş Hıdrellez tatlarıdır
İnceden tebessüme aşina
Bir kehanetin satır aralarından
Lezzetini gelinlik gibi giyinir aşure
İncir bezelerine kayısı dokunmuş halidir kaynamaların
Biraz üzüm şeker ve portakal kabuklarıyla
Ayrık tatların tencere içinde serenadı
Lezzetin meşk noktasında
Şehirler arası otobüs terminalidir adresi
Memleket memleket aşka dokunan lezzet
Ceviz tanelerinin tadında
Nar kızılı bulaşan akşamlarda
Malatya olur
Antep olur
İstanbul olur
Bursa olur
Zonguldak olur
Antalya olur
Hakkâri olur
Memleket olmuştur ellerinde
Yudum yudum sana bulandığım aşure
Adem Efiloğlu

AŞURE



"Şehrullahi'l-Muharrem" olarak meşhurdur."Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinir. Muharrem ayının onuncu gecesi, Aşure gecesidir. Ertesi günü de Aşure günüdür. Muharrem ayı, Kur'an-ı kerim'de, kıymet verilen dört aydan biridir. Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşure gecesidir. Allahü teâlâ, birçok duâları Aşure günü kabul etmiştir. Bugünde Cenab-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bu-lunmuştur
Aşura Gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Suresinin ikinci ayeti olan
"On geceye yemin olsun" ifadelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz.
Aşure Günü Olan ve Olacak Olan Önemli Olaylar
· Yerlerin ve göklerin yaratılması,
· Hz. Âdem'in tövbesinin kabûl edilmiştir.
· Hz. Nuh'un gemisi Cudi Dağının üzerine demirlemiştir.
· Hz. Yûnus'un balığın karnından çıkması,
· Hz. İbrahim (a.s.)'in dünyaya gelmesi ve ateşten kurtulması
· Hz. İdris'in göğe çıkarılması,
· Hz. Süleyman (a.s.)'a saltanat verilmesi,
· Hz. Yakub'un oğlu Hz. Yusuf'a kavuşması, gözlerinin görmeye başlaması, Hz. Yusuf'un kuyudan çıkması
· Hz. Eyyûb'un hastalıktan kurtulması,
· Hz. Musa'nın Kızıldeniz'i geçmesi ve Firavun ordusu ile birlikte helak olması,
· Hz. İsâ'nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması Aşure günü oldu.
· Hz. Musa (a.s.)'nın Firavun'un şerrinden kurtulması
· Hz. Hüseyin (r.a.)'in şehid edilmesi
· Kıyâmetin kopması da Aşûre günü olacaktır.
· Hz. Aişe'nin belirttiğine göre, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Aşura gününde değiştirilirdi.
Aşûre Günü Ne Yapılır ?
Böylesine manalı ve kudsı olayların gerçekleştiği bu mübarek gün ve geceda, Asr-ı saadette beri müslümanlar başka gün¬leredaha fazla ibadet etmişler ve daha fazla hayır hasenatta bulunmuşlardır.
Aşure günü Muharrem ayının onuncu günüdür. Aşure, (Aşura) Arapça’da 10 manasına gelen "aşara" kelimesinden türemiştir. Anadolu'da çeşitli hububatlardan pişirilen, Aşure tatlısı Nuh tufanı ile ilgili bir rivayet dolayısıyla yapılır. Rivayete göre gemidekilerin yiyecekleri tufan boyunca bitmiş, erzak çuvallarının dibinde kalan az miktardaki yiyecekler tek bir kazan içerisinde birleştirilerek yemek yapılıp yenmiştir. Bunu anmak ve canlandırmak için aşure tatlısı yapılır ve dağıtılır.
( A Ş U R E başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 7/29/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.