1
Sessizliğimle yargılandığım bir ömrün de törpüsü iken şiir…
Asalak imgelerden başımı kaldırıp da içine
Aktığım bir dünya bir ömür hulasası yalnızlığımın
Kilit noktasında yaşamın
Yâdı dünümün, anne senle var olmanın
Hükmünü verdi mademki Tanrı
Gidip gelmelerle iştigal 365 gün nasıl ki girdi bir çuvala
Ben ki mağdur
Ben ki küskün bir serçe
Ve sen anne, tek yoldaşım ve dostum
Sarkacı içimde saklı kukumav kuşunun
Ve tembelce pineklediğim yılların yüzü suyuna hürmet
Etmenin de cefasını çektiğim
Ve sana duyduğum sevginin ve senin, anne, senin
Sefasını sürdüğüm…
Yalnızlık kör noktam
Ve tepe noktamda öten baykuş
Ne uğursuz ne sıradan
Ne hikmetse ölümle dans eden bedenin
Ruhumunsa kap-kaça uğradığı
Belli ki tüm duygularım tümden gelen
Bir kayyum
Ve işte senin hicretin
Ve işte sensizlikle geçen günlerin
Cinnetinden çıktığım cennetimsin sen, anne
Cehennem ateşinde yandığım onca zaman
Hiçlik makamına yerleşik bir derviş misali
Zikrimi de fikrimi de bir arada sunduğum o kırık tepsi…
Tespih böcekleri gibi büzüştüğüm
Hoyrat ve sensiz coğrafyalara sürüldüğüm
Bir kördüğüm
Kanıksanası tek hece aslında birden başlayıp da saymaya
Adı aşk
Adın anne
İsmi olmayan duyguların hikmeti
Aynı zamanda anam babam sensin tek insan
Mirası babamın
Nice acı yakama asılı
Bir tecrit odası adeta yalnızlığın sırrı.
Serlere serili bir iklimsin, sen anne
Surlarında şehrin
Seken bir kuş gibi
Kaldırımın üstünde yerleşik ölü bir imge
Kayıp na’şım
Kazancım ve tüm kaybım
Aşkın hızına yetişemediğim
Ve sensin sen, bana sevmeyi öğreten tek iklim
Zimmetli olduğu kadar kalbim aşka
Teessüf ettiğim dünüm
Günümde saklı iken senin ömrün
Bana bahşedilen muhteşem bir hediye
Sensizlikle veryansın ettiğim
Bazen bir varsayım ya da yanılsama
Algı eşiğimde salınan bir çocuk gibi beşiğinde
Anne sesinde ve yüreğinde saklı iken tüm evren…
Kardığım ve kandığım ucu yanık şiirler
Ve mektuplar zarfı olmayan
Ve tüm zaafım sensizlik ve sevgisizliği insanların
Bilsem de görmezden geldiğim:
Varsa yoksa sensin sen beni tek seven