Bir mum gibi yanarak etrafı AYDINlattı
Bir
neslin omuzundan ağır yükleri attı
Sonsuzluğa
göçerken sandık ki güneş battı
Petekte
ana arı Recep Aydın Hocamız
Bir
neslin hamurkârı Recep Aydın Hocamız
Zifiri
gecelerde kutup yıldızımızdı
Yarınlara
koşarken en büyük hızımızdı
Mevsimlerin
içinde ilkbahar, yazımızdı
Gönüllerin
baharı Recep Aydın Hocamız
Bir
neslin hamurkârı Recep Aydın Hocamız
Şirin
Köprübaşı'nı yuva saydı kendine
Sırtını
hiç dönmedi geleneğe ve dine
Işık
nerden gelirse yüzü döndü o yöne
Kolay
eyledi zoru Recep Aydın Hocamız
Bir
neslin hamurkârı Recep Aydın Hocamız
Gönül
gözüyle bakıp gerçeği görendi o!
Göneşara
bağından gonca gül derendi o!
Cehalet
savaşında yılmaz alperendi o!
Güle
döndürdü nârı Recep Aydın Hocamız
Bir
neslin hamurkârı Recep Aydın Hocamız
Hep
umut aşıladı, kışları yaz eyledi
Cehaletle
savaştı, ilimden söz eyledi
Uluların
izini kendine iz eyledi
Sevginin bayraktarı, Recep Aydın
Hocamız
Bir
neslin hamurkârı Recep Aydın Hocamız
Bilgiyle
tutuşturdu hikmetin çırasını
Hiç
düşünmeden sardı mazlumun yarasını
Gönlünden
uzak tuttu renklerin karasını
Yoldaş
eyledi Bir'i Recep Aydın Hocamız
Bir
neslin hamurkârı Recep Aydın Hocamız
Milletine
sevdalı, vatan âşığıydı o!
Kör
karanlığı yırtan bilgi ışığıydı o!
Cehaletin
düşmanı, ilmin beşiğiydi o!
Güle
dost etti hârı Recep Aydın Hocamız
Bir
neslin hamurkârı Recep Aydın Hocamız
Cehaletle
savaşmak, öğretmekti gayesi
Hakikatten
yanaydı, kulluktu tek payesi
Elif
gibi dik duruş, vakardı sermayesi
Köprübaşı'nın
yâri Recep Aydın Hocamız
Bir
neslin hamurkârı Recep Aydın Hocamız
Dönülmez
yolculukta yüreğimizi yaktı
Manahoz
Deresi'ne gözyaşlarımız aktı
Gök
kubbenin altında hoş bir seda bıraktı
Ağlattı
zari zari Recep Aydın Hocamız
Bir
neslin hamurkârı Recep Aydın Hocamız
M. NİHAT MALKOÇ