Hiç böyle görmemiştim geceyi,hem ağlarken.
Yaprağın suskusu ondan.
Rüzgar uzaklardan haber getirmiş.
Mektubun ucu yanarken,
Dünde yitik, özlemlerim,
Hasrete yüreğim kanarken...

Yağmur damlaları toprak kokuyor,
Gözlerimden çiğil çiğil akarken.
Bak işte burası gurbete giden yolmuş,
Güneş tepelere küserken,
Kızıllığına muhtacım.
Yüreğim devranında yanarken...

Susamıştım ,dudaklarına düşen alev misali.
Fevaranım gök kubbede yankılanırken.
Meğer ,hasretlerde güller de solmuş.
Ben ,bülbüle sitem ederken.
Tabip hasta,yok onda ilacım.
İlenmek değil amma,kahrederim giderken...

Zaman yolcusunu bekler,gelmişler gidecekler...
Kendisini daha baharında sanırken.
Erken ya da geç ,zaman dolmuş.
Sevdaya vurgun,aşka inanırken...
Tüm bedenimi kaplar, sol yanımdan sancım.
Bana mı davetiye,ama...ama çok erken...
Ama,Çok erken...
( Ama Çok Erken başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 3.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.