Zuladan

Tapu kadastrosu
Pahası borcuna
Birbirini devirene kadar bastırmak için boğuşan didişen bağrışmalarla körkütük zilzurna
Kirlenmeden evveliydi yıprandıkça kireç rengi solan, duvar boyu sıvası dökülen pörsüm
Küpler taslar tabaklar gaz ocakları helkeler güğümler siniler kovalar ve insanlar, kirlenmeden önceydi..
Bakırdan
Çamurdan
Çinkodan
Eskimiş bir kundura gıcırtısı gibi, kepenkleri kapalı kaldırımlara patır kütür suskun geceden
Künyesi yabancı bir hayalet amortisi her sefer görüşmelerin zeminindeki tozlu sehpaya
Ve tavanındaki kızıl ötesi lambaya sokulup savuşurken
Papatya falında vucut bulan dünya hayatının mangal yürekli ateşine kiralık nişan takmış
Düğün giymiş
Nikahsızlığın sokağını kurmuş ipini çözmüş kayıpıma binmiş ve naylon çiçeklerinden kuşanmış
Voltajı yüksek ayarı bozuk orası burası sarkmış haykıran naralarla
Çığlığın elinde halatı kopuk hanımel looporke zılgıtıyla elde avuçta titreyip ter döken mendil..
Kurasız çekilişsiz badireler ,
Güneş batmaya yakın avare bavulu boşaltan gündüzün efkar surlarını sökerken
Dibinden yırtık cebe sığmayacak kadar kurcalanmış mevzusu ağır
İlmeğinden kopan düğmeler gibi hiç bir yamada dikiş tutmayan
Mezarlığın yanıbaşı yakınındaki eğri büğrülere sapan yolun
Ömür boyu mebbetlik …
Yıkık direklere tutunarak insanını çekmece unutmuş evsiz ambarsız camlara taş yağdıran
Seyyanen ertelenmiş aktarmalarla dolmuşa binme konusunda derin kuyular eşmeye
Fitil işleten yaraların ,
Hangi bağın bağbanısan gülüsen , isterem ki bir gün evvel gelesen çalar söylercesine
Duvaksız tülsüz çiçekleşen dağlar dilberhanesiyle oy gelin gelin
Toprak damların hasır serili seyirlik sedirlik kondusundaki zuladan peri masallı ırmağa
Bağrı yanık toprakta sarı sıcak yazı, gökte kuşların kanat çırpınışlarından Iraklaşmış izbeler
Topuktan dize varan kızıl gurupları ufkun merdiven ayaklarına bağlayıp saran sarpalar
Ve kozasını terke vuran göçün uca dalında rüzgar silkeleyen asma yaprağına
Pusulası bilinmez hasreti yükleyerek çıkmış gelmişsin madem
Gül kurusundan desteler koyarak iz süren yollara ya ben niye toplantıda yokum çerçeveli zulada

İnsandan sonra boyalı kundurası yorgun eşikte sürüklenen gazoz kapaklı şehirleşmeye
Cümle kayıpları akşam karanlığına kalan tezat tekerrürün
Kilitsiz kapısız bir çığlık gibisi
Birden ikiye kadar göçüp giderken kasabaları köyleri kireç duvarları ve suyun sürüklediği kozalakları
Çalakelemde hazin harman düm tekeyek
Ka
Hazin harman
Dümtekeyek..!

Seyfi Karaca…. Şubat/24

( Zuladan başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 11.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.