Hayat basamakları, koşar adım geçilmez.
Öyle tatlı ki ömür, su misali içilmez.
Gökkuşağına bir bak, günsüz rengi seçilmez.
Doğduğun günü unut, yazacak kalem yoksa

Çocukluk ile gençlik yaşarsa bu ihtiyar.
Gurbet de vatan olur, şen gönüller bahtiyar.
Erken gelirse bu yıl kış sallanır tahtın yar.
Al sana bunca kanıt, bulacak kimse yoksa.

Kimine sevinirsin, saymazsın bunalımı.
Bazan düğmlenir yıl, hiç sormazsın halımı.
Bak bir tadına, koyma su, bozarsın balımı.
Duyduğun doğru mudur görecek göz yoksa?

Değirmen hep dönerken, bize fırsatlar sunar.
Dünya çoban aldatan! insan bilir ve kanar.
El atsa tutamaz ki, hayale niye yanar.
Ağaç gibi sabittir, kalacak yeri yoksa.

Kimilerine hamam, bilene de han olmuş.
At bağlamış atalar, şimdi baykuşlar dolmuş.
Eskiler hayırla der, kardeşlikler çok bolmuş.
Vatan kutsal olur mu canın verecek yoksa?

Götür de sevdiğime, yüce dağlardan aşır.
Uzklardan rüzgârlar, güzel kokular taşır.
Çiçeklerin hepsi hoş, nergise gül yaraşır.
Bahçe neye yarar ki, gezecek aşık yoksa.

Yorgunsun ahu gözlüm, sevmektir aşk yasası.
Her a'nı nimet ama, çile bunun safası.
Aklınla dolaşıp dur, dünya maşuk kasası.
Nasıl söylenir bilmem, tutacak elin yoksa.
12.02.2008
Ahmet Çelik
Ceyhan
( Karalama başlıklı yazı AhmetÇELİK tarafından 12.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.