15 Mayıs 2010 tarihinde Hayır kapısı derneğinin “En Sevgiliye Davet” programı için Diyarbakır’a gelen Abdurrahman DİLİPAK , o pak dilini kulandı da kullandı.Gönlümüzü uyarıp, kulaklarımızın pasını giderdi.Detaylandırılırsa sunumundan bir kitap çıkar, ama özet halinde arz etmem daha evladır sanırım.
Başta peygamberimiz olmak üzere tarihi şahsiyetimizi övebildiğimiz kadar övüyoruz,
peygamberi överek ,büyüterek neredeyse davayı unuttuk ,asıl olan onların bizimle övünebilmesidir.
Kıyamet günü,
Peygamber dese ki işte! İşte! şu gelen babayiğitler benim ümmetimdendir,
Fatih dese ki görüyorsunuz,şu gelen cemaat benim torunlarımdır,
Salahattin-i Eyyubi dese ki, evet evet benim neslimden nezih bir topluluk geliyor…
Böyle bir özelliğe sahip olabilsek o zaman kurtulanlardan oluruz, Allahın rızasını kazanıp cennetine nail olabiliriz.Bu da ancak peygamberin yolunda gitmekle olur, Kur’anı anlamakla yaşamakla mümkündür.
Amenna ve seddekna(İman ettim onaylıyorum) diyoruz ama neyi tasdik ettiğimizi bilmiyoruz.Çünkü Kur’anı ya okumuyoruz ya da okuduğumuz halde anlayamıyoruz.
Öyleyse bu günden tez yok, Kur’anı okumaya başlıyoruz, bitirdiğimiz zamanın tarihini ve bulunduğumuz şehrin ismini hatta mümkünse şahitlerin huzurunda amana ve seddekna ifadesiyle arkasına yazıp imzalıyoruz ve hayatta Kur’anı kale alıyoruz.

Gelinler, kaynanalar siz birbirinize zulüm ederek, hayatı gereksiz yere bir birine zindan ederek cennete gideceğinizi mi sanıyorsunuz?
Gençler, siz anne babanıza “OF” dedirterek Allahın rızasını kazanacağınızı mı umuyorsunuz?
Ey mümin anneler siz çocuklarınızın elbiselerinin temizliğine verdiğiniz özeni gönüllerinin temizliğine veriyor musunuz? midesini duyurmak için verdiğiniz çabayı beyninin güzel donatılanlarla nakışlanmasına harcıyor musunuz?

Birlik beraberlik adına ne yapıyorsunuz?Kaç tane sivil toplum kuruluşuna üyesiniz? Vakfınıza,derneğinize haftada kaç kez uğruyorsunuz?İslam toplumundan ne derece haberdarsınız?
Dünya haritasını hiç önüne alıp düşündünüz mü?nedir bu dünyanın hali diye?
Dünyanın 31 trilyon dolar bir bütçesi var; bunun %25 i ABD %25 i Avrupa birliği %50 si geriye kalan dünya paylaşıyor,İslam aleminin bütçesi Almanya’nın bütçesine ancak denk geliyor.Afrika ülkelerinin bir kısmında namaz kılan kimi bayan vücudunu örtmek için elbise bulamıyor!...haberin var mı? Peygamberimiz “veren el olun…” diyor ne derece katkıda buluna biliyorsun.Çin’de ve Hindistan’da 2 milyar 500 milyon insan yaşıyor,buna bir çare üretecek fikrin var mı? Bu mega düzeyde düşünmek sana yakışır,ülkemiz her yönüyle bize yetiyor ,ufak tefek sorunlarla zaman kayıp etmek bize yakışmaz.

Kardeşlerim,birbirinizle iletişim halinde olun. benim cemaatim, benim meşrebim, demekten vaz geçin. Allah rızası için yaşayın,bütün müminlere dua edin ve yardımlarına koşun
Birbirinize iş bulun ,
Gençlerinizi evlendirin,
Tahsil görmüş nitelikli gençlerinize sahip çıkın,
Bir birinizin sıkıntısını giderin ki Allah da sizin sıkıntılarınızı gidersin.
Hiçbir zaman kendini üstün görmeyim,şeytan kendini üstün gördü ve lanetlendi,onun için diyorum ki en büyük faşist şeytandır.
Irkçılık yapmaktan kaçının,daima zalime karşı mazlumdan yana olun,
Bir Kürt Şeron’a pislik yedirirse ben Şerondan yana olurum,bir Türk bir Kürde pislik yedirirse benin kimden yana olacağım bellidir.Hoşunuza giden bazı ifadeleri dile getirip alkış almak istemiyorum……
…………………….

Daha sonra Diyarbakır Memur-Sen Şubesine gelen Abdurrahman DİLİPAK İnteratif soru cevap şeklinde yaklaşık bir buçuk saatlik bir sohbet etti
Türkiye’nin durumunu peyder pey iyiye gittiğini,
Anayasa referandumunu “evet” diyerek desteklemek gerektiğini fakat daha iyisini talep etmemiz lazım. biz AKP’nin bir kolu değiliz Sivil Toplum Kuruluşuyuz daima daha iyisini istemek hakkımızdır.
Hak hukuk kavramını sınırlandırmaya kimsenin hakkı yok Müslüman’ın hakkı Kürdün hakkı şeklinde hak kavramına etiket vurmayalım.
Bu salonu çok sık kullanmanız lazım,camide 5 vakit etkinlik düzenleniyorsa burada neden her gün üç etkinlik olmasın,
Kooperatifleşerek maaşınızın iki katını kazanabilirsiniz,harcamalarınızı %50 indire bilisiniz.birey tek başına yamakta zorlandığı bir gerçektir.Hal bu ki Kooperatif üyesi olarak,Yabancı dil çevirileri yaparak,Bölgenin ninnilerini derleyerek,Resim öğretmenlerimiz çizgi filmler yaparak…Hem insanlığa bir artı değer katarlar hem de yasal ve helal kazançla daha rahat ve mutlu yaşarlar.
Biliyorsunuz Önümüzdeki 5 yılda üniversitelerinizin sayısı iki katına çıkacak yüksek lisans-doktora yapıp 7-8yıl zarfında Profesör olabilirsiniz.
Daha ne diyeyim,valla çalışmazsak bu günkü maaşımızın helal olup olmadığı bile tartışılır hale gelir üstelik Üniversitelerimizi de başkası yönetir, bunun maddi kaybı yanında manevi sorumluluğu da vardır.
Sanmayınız ki Yunanistan bilindiği gibi düşmandır, İstanbul’un yarısı bir nüfusa sahip olan Yunanistan bir gemi ile Gazze’ye katkıda bulundu,Türkiye’ye yakın Yunanistan adaları bas bas bağırıyor Türkiye ile ithalat İhracat için şu vizeler kaldırılsın diye.
Aslında en önemli kurtuluşumuz, komşularımızla sınırlarımızın kaldırılmasıdır.O zaman daha hızlı kalkınırız.
Bir insan iyi niyetle şehirden kaçar diğeri iyi niyetle şehre geli,r ikisinin de kurtulma ihtimali vardır, yani biri der ki bu şehrin sıra dışı hayatı bana ağır geliyor manama sıkıntı veriyor,diğeri der ki bu şehirde erdemli insanların çaba sarf edip şer odaklarıyla mücadele etmesi lazım, iki sinin de aradığı rızayı ilahidir ve makbuldür.
Sendika olarak kendisin ağırlamaktan hoşnut olduk kendisine teşekkür eder başarı ve mutluluklar dileriz.
e.kaya
( Dilipakın Pak Dili başlıklı yazı Eyüphan KAYA tarafından 5/16/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.