işte bizim evimiz.. mahallenin sonunda,
yıkık-dökük duvarlı, daracık pencereli..
ışık girmez içeri, kararmış tek göz oda,
perdeyi güpegündüz indirdik indireli..

dışımızda bir dünya, dışımızda bir hayat,
birden etrafımızda belirmiş gökdelenler..
biz kendi kapımıza kilit vurmuşuz heyhat!
zorluyor, açamıyor, dışarıdan gelenler..

çürüyüp içten içe çatırdarken çatısı,
nasıl durduk bunca yıl, nasıl dayandık hayret,
yok küçük bir emare.. diriliş kıpırtısı,
bütün ümitlerimiz, hayallerden ibaret..

rüzgarlar, camlarını, duvarlarını deldi,
cücelerin önünde şaklabana döndü dev !
arada uçurumlar yükseldikçe yükseldi,
çekildi kabuğuna, çok alçakta kaldı ev..

bu yapı üstümüzde dönüşmeden mezara,
atıp fazlalıkları yükseğe çıkmak gerek..
yerden bitme bu evden, görülmüyor manzara,
görmek için ahvali, tepeden bakmak gerek..

12.05.2010

ahmet turgut atlık
( Ahval başlıklı yazı Ahmet TURGUT tarafından 7.06.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu