Dostun tarifini aradım lügatlerde,
Lügatler çaresiz, kitaplar suskun.!
Bulurum umuduyla, gezdim heryerde.
Bilenler kalmamış, kalanlar ise küskün.

Sevgi rafa konmuş, yaşamak basitlik.
Kötülük rehber, haset padişah olmuş.!
Bir karanlık derede katledilmiş dostluk.
Gülen bunca insan, sevgisizlikten solmuş.

Dostun mekanı olursa gönüller,
Onunla yüzyıllara yetecek eserler yazılır.
Her bahçede yeniden doğar güller.
Unutulsa da dağa taşa bülbül kazılır.

Dostu dostla yaşamak lazım.
Hem de iki gönülde bir olmak.
Herkes gibi dersen neme lazım,
Ömrünce kalır sana pişman olmak.

Fırsat elindeyken hayatta iz bırak.
Taşların dili yok ki sana anlatsın.
Birgün mutlaka gelecek son durak,
Küçücük hoş bir anlatım seni anlatsın.

Sevgi yalnızlığa terk edilmiş, aşk yetim!
Toprağın suya ihtiyacı gibi muhtacım.
Kimseyi incitmek değildi niyetim.
Tüm insanlıktır başımdaki tacım.

Mesajım kendime ulaşır birgün elbet!
Her karanlığın ardından güneş doğar.
Umudunu yitirme, yeter ki sabret!
Sabrın sonunda hep rahmet yağar.
23.07.2002
Ahmet Çelik
Ceyhan
( Dostluk başlıklı yazı AhmetÇELİK tarafından 8.06.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.