“-ürüyamda

Akmemetlerin Gorunun ete(ği)ndeki ğibi

dere gıranındakı zümrüt yeşili bağlarda

razakı üzümler,

harımlarda yanal almalar deşiriyon

bobam ıramatlık ak bi atın yularını uzadıyo

bi goyun sürüsü hayadıma doluyo

çobanı utanıyo saklayo yüzünü

o beni biliyo ki,

gatliken bilgişlik vermeyo

bi bayguş sesine uyandım

hayırdır işallah dedim

bildiğim dovaları okudum

sabah da oldum oluyorun deyoru

 

narasın uykum gaşdı bi tefa,

ay tepsi ğibi, ortalık apapbak

gaş dedim “dışarı çıkayın”

ıpıl ıpıl gündoğu esip batır

merdimenin başına oturdum

neçe sonura fark etdim kii..

inil inil bi ses..

sürü köpekleri uluyo öte malleden öyle

aklıma düşdü

“sakın Deli Memet getmiş olmasın” dedim

 

derkene çok geşmedi bir iki ayak sesi..

ilerden geriden

hoca sela vermeye başladı

“hıh” dedim bu

unudivimişiyin dalmışıyım hocaya

elhamına kulfalla

hemen helkeleri gaptığım gibi seğittim

eşeğelin, cennet bacı ıras geldik

“Ismayıl etişmiş,

onun gucanda teslim etmiş uruhunu” dediler

 

noldum höyle, duyarına duymaz

taha hankı Ismayıl,

kimin nesi demeden

bi hoş oldum, dizlerimin bağı çözülüvüdü

gözüm başım döndü,

helkeler elimden düşcek, gondum,

“siz gedin” deyebildim o gadak

“siz gedin”dedim emme

getseler netçedim bilmen

hepden canım çıkıvıdı gı!

kırk yıl sonura hee

 

oyusa var yaa ..

helkeleri atıvırıp daa

canım uçalak varmağ isdeyyo

emme seğitmeye mecalim,

ayakda durmaya halim galmamış ki ne

yörümeye takatım ossun

daşı sıksa suyunu çıkaran o cövher ı ıhhh!

Bana mısın demeyyo

narasın hiş bi yannarım dutmayyo

 

öte yannardan can hıraş seğidenneri görüyon

a(ğ)laşannarı duyuyon

ağıt fığan edeyin

“aldırdık Memet ağayı.. Ismayıll”

düreleneyin gakayın deyon emme

narasın ay bacım..

edemedim, edemecen

 

Eşeğelin, Cennetce dutuyollar

elimi yüzümü yüyollar....

gollarımı sıvazlayollar neneyen

onnarı da bi telaşa verdim kii

netçeklerini şaşırdılar

ne gadak öyle ğaldım bilemecen

zeynim gatliken almayyo bişiyi

 

“avcımda yaprağ içinde garadut”

herkeşler isdeyyo vermeyon

biri “gaçalım deyyo”

öteki “bana ğel”

analık “ilk gelene ver”

boban “ne veriseniz verin”

dedem “taha çocuk,

üsdelik boyu yüklü”

 

gakan da yörüyen-gaçan deyon

ayaklarım bana hızmat etmeyyo

içim yanıyo, elim ayam buz kesiyo

ayıkmışıyın neçeden neçe sonura

eve getirmiş, kösmüşler hanaya

 

ne fakıt geşdi bilmen gomşular höyle sıralanmışlar

bakıyon Ismayıll.. yooog, yokk!

kimidi bilmen“gak gari” dedi

“gak gı,.. esgi köye yeni adet getirme

gıçıyın üsdüne otur bi”

“millete bi ğünde iki cenaze gömdürtme”

dişim kitlenmiş ellehem

gonuşsam da sesim çıkmayyo

 

garıların başı çekgili

ağıt etmiş gelmişler belli

Deli Memetdi gonuşuyollar

hiş “Ismayıl” deyen yok

eyi kine gedememişiyin

yıllardır etdiğim gibi

ya Ismayıl’a ağıt edersem

 

“evlerine geden yollar upuzun

o yolları çıynar geder tomafıl

yarını gaybetmiş kınalı guzun

hankı yaban ellerdesin Ismayıl..”

 

ben acabına ola Ismayıl nasıl deyon..

cuap berem yok

gözümde tütüyo o garagaşlı,

selviboylu garayağız deliğannı

yürem gürp gürp, yerinden fıldıracak

hiş bu ğadar yakın olmadık kırk yıldır

hiş bu ğadar teze habarını almadım,

hiş umudumu kesmesem de

ikdiba bana ğeldi Ismayıl

 

ova yolunda gördükden keri

anası öldüğünde bile

belki görün deye geldim

ben taa nerelerden geldim dee

elin gapısındaykana da

sen ğelmedin..ireyhinde horukana

o dönülmez yollardan

kaş günnük yolusa

vara yakasına yapışasın ay oğlan

sen nerem deyon adı batasıca

Gedengelmez dağına mı getdin üleenn

çalımın bana mı senin

Ismayıl…

 

garılar başımdaykana

mevtayı yumuş galdırmışlar

gedip gelenner annadıyo öyle

Ismayıldan baseden yog

işte godu getdi vardı goca Deli Memet

azametinden gorkulur

basdığı yer titirer

ona bile ğalmadı gapba dünne

sıra kim bili kimde

bende mi, sende mi

yonusa ikimizden birde mi

Ismayıl..

 

er ya da geş.. bizde gedecez ya

getmeden eveli

yalan düne gözüynen bi göreydim seni..

bek göresim geldi valla

başga bi murazım yoğ Ismayılll

eyi olduğunu gören bi len!

dünne ğözüynen, gara ğözlerini

gözel Irapbım çok görme gari

başga bişi isdemen senden..

 

gudurasıca garılar gakın gedin bi

işiniz gücünüz yok mu gı sizin

örgülü evi burası mı sanki

getmeden gedesiceler

bi bakmışsın

hinci cümle gapısından giriviri şahinim

“son bi sefer gören dedim Aşaduduumm”deye

sarılıvırı sımsıkı..

Canab-ı Allahın hekmetinden soval olur mu

O nasip etceğse kime ne

Ismayılımı da beni de yaradan o

garazevdalara salanda..

 

höyle sımsıkı sarılsa da

“ben de senin gibi hep böğünün hayalını gurdum”

“hep seni düşündüm,

hiş unutmadım,

garazevdam

Aşaduduumm” deyvise

bunca acının üsdüne

dilindemi galı len..

az mı yolumu gözledin

hinci ne deye çıkıvırıp da gelmeyon Ismayıll

 

ben de sarılsam da

soluğunu, kokusunu duya duya

“barabar yaşayamadık

bari barabar ölelim

üş günde olsa

birbirimizin gözüne baka baka

ölene gadag barabar yaşlanalım” desem

ömrümüze ömür gatılsa

emme nerdee ben de o şans

galbim duruviri

ölürün ki..

hasiretlik ne gözelidi

ben neytçen hinci

gapıdan girivirise

Alla(hı)m bak gör gari

 

insanoğluda emme ha

gapbanın eniği kırk yıl ne diledim ki

bi sefer sarılayından başga

ulen Ismayıl

gucanda uruhumu ben teslim etseydim ya

kör olmayasıca

işallah öyle ölürün

gözlerine baka baka

 

yatıp gakıp beş fakıt neyi diledim ki sanki

“geleceğsen gel gari

ömür geçiyo Ismayıl..”

 

demedim mi bunca yıl..

ahım getdi, vahım geşdi

ömrümde bi gün görmedim

ahımı almadım

gül olup aşmadım

şükür acı habarını almadım

emme bi selemin tahi gelmedi Ismayıl..

 

“bahar geldi yeşillendi yaylalar

ömür geşdi hasretinne Ismayıl

gurbette ölene acap kim ağlar

gelmedi bi habar bile Ismayıl”

 

“garlar gakdı Kocadağdan çoğ oldu

aramızda duyulmadık dağ oldu

umutlarım birer birer yoğ oldu

gelmedi bi selem bile Ismayıl”

 

“goca dağlar gar dutmadı gedeli

gurbet elde deli gönül kederli

oralardan buralara yol belli

gelmez mi bi tomafil de Ismayıl”

 

“Gocadağdan gar gakmazdı yazları

sevdiğine verin gari gızları

boşa çalman davılları sazları

bizim uçun çalsın bide Ismayıl”

( Kırkyıl Bekledim 1köye Gelmiş Ismayıl başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 15.06.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu