Bir gül almıştın hani, yolda bir genç erkekten,
Sahi, ne yaptın onu, kuruttun mu Leylifer?
Taç yapmıştın bana sen, sepetteki çiçekten,
Yoksa o günleri sen, unuttun mu Leylifer?

El ele tutuşarak, yağmurları seçmiştik.
Karşıdaki kafede, iki salep içmiştik.
İçimiz ısınınca, kendimizden geçmiştik.
Yoksa o günleri sen, unuttun mu Leylifer?

Avuçlarımda elin, saatlerce durmuştuk,
Gelecek günler için, nasıl hayal kurmuştuk,
Çocuklarımız olmuş, adlarını vurmuştuk
Yoksa o günleri sen, unuttun mu Leylifer?

Kız olursa Dicle'ydi, erkek olursa Fırat.
Hani sen diyordun ya, benim içim çok rahat.
Tüm hücreme yazıldı, o an verdiğin berat,
Yoksa o günleri sen, unuttun mu Leylifer?

Mutlaka derdin evim, üç odalı bir ocak
Köşede şöminemiz, alevler kucak kucak.
Olmazsa olmazındı, bahçede bir salıncak.
Yoksa o günleri sen unuttun mu Leylifer?

Sözümüz değil miydi, bizi bize bağlayan?
Bir avuç yürekleri, kor ateşte dağlayan...
Söyle biz değil miydik, ayrılırken ağlayan?
Yoksa o günleri sen unuttun mu Leylifer?

Nacizane dizelerime ses olarak şiirime can veren Değerli şair dost
Sayın Turgay Coşkun beyefendiye sonsuz şükranlarımı sunuyorum.

( Leylifer 12 başlıklı yazı S.SAMYELİ tarafından 4.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu