Sevdana kör kütük aşık olduğum
Uzak diyarlarda olsa da bedenim
Aklımdan bir türlü çıkaramadığım
Acı olsa da bazı gerçekler
Bilerek ve severek katlandığım
Ey benim başımın tatlı belası
Seni görmeye geldim İstanbul
 
Hatırlıyormusun
Kartal'dan Üsküdar'a
Sahil boyunca dalgaların
Tokat gibi vururken suratıma
Bir kere bile bana acımadın
Buna rağmen zerre kadar
Sana darılamadım
Kimbilir kaç geceler
Tir tir titrerken
Boynuna sarılıp
Koynunda yattım
 
Bitmezdi seninle anlamsız kavgalarım
Canımı sıktığın zaman
Soğanlı bayırına çıkardım
Masmivi denizin ortasında Adalar
Akşam güneşini arkasına saklar
Boğazından geçen gemileri
Kızıllığın ortasına atar
Yeni evlenmiş taze gelin gibi
Karanlığına gömene kadar
Sana inat bana dans ederdi
Kıskançlığından
Bana öyle bir kızardın ki
Bir eline geçirsen
Boğazımı sıkardın
 
Gözlerim yine sahilde
Bir balıkçı teknesinde
Sordum gelip geçene
Buralarda ekmek arası balık kızartan
Garibin karnını doyuran
Himmet babamız vardı
Sorduğun soruya bak be abi
Senin anlattıkların tarihe karıştı
Demek öyle...
Benden habersiz nereye çekip gittin böyle
Yine eskisi gibi
Kavga etmeye geldim seninle
 
Eskiden İstanbul'un iki yakası vardı
Herkesin bildiği
Kavgada etsek bu yakalarda
Kavga eden de bizdik
Kavgalar da bizimdi
Şimdi size çok anlamsız
Ters gelecek ama
Kavgalarımız bile güzeldi
En azından hilesiz
Kalleş değildi
 
İstanbul yakaları ne idiğü belirsiz
Öbür yakalardan olmuş
İşgal etmiş dünyanın yosmaları
Adım atsan karşına çıkıyor
Uçuk akıllar bulutların üstünde
Koskoca dünyada adım atacak
Yer bulamamış ayaklar
İpini koparan gelmiş
Akbabalar gibi çöreklenmiş
İstanbul'umun ciğerini söküyor
Diller tersine dolanır
Anlamını bilmediğim sözcükler
Alay edercesine cirit atıyor
 
Aradığım İstanbul'u
Tarif edemediğim
Öbür yakaya gömmüşler
İki rekat namazını kılacaktım
Mezarını bulsaydım..
 
25.09.2010
 
Bu şiirimi İstanbul'a gelip gördüğüm bazı olumsuz manzaralardan dolayı yazdım
Sakın beni yanlış anlamayın.
Ama gerçekler ortada
Ben benim olan İstanbul'u arıyorum
 
 
 
( 300- İstanbulumun Öbür Yakası başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 25.09.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.