Yeşil olur, Ermenek’in bağları,
Kıvrım, kıvrım bağlarının yolları,
Kah kar olur kah buz olur, dağları,
 Oğul diyen anam yoktur ne çare.  
 
Kırlarında, otlar durur kuzular,
Anam ölmüş, ah yüreğim sızılar,
Mekan oldu, mekan oldu buralar,
 Ah yüreğim vah yüreğim sızılar.  
 
Gidemedim Ermenek in bağına,
Çıkamadım, Kazmaca’ nın dağına,
Ah bir varsam, can anamın yanına,
 Dua etsem, sağ ol oğlum der mi ki..
 
Güzel olur, Ermenek’in düğünü,
Sakınmaz yar sevdiğinden sözünü,
Hele bir gör,  allık sürmüş yüzünü,
  Sanırsın ki, keklik gibi gelindir.  
 
Kış gününde, arap aşı içersin,
Eti kekliktir, nerde derde deşersin,
Ağzın yanar, bal baklava sürersin,
 Pişmiş undan hamurdur ekmeği.  
 
Bahar gelir Ermenek’in köyüne,
Doyum olmaz yaz geçince güzüne,
Ceviz düşer, tam toplarken yüzüne,
  Dolar durur, pek çok evin ambarı.  
 
Güzün gelir, Ermenek’e gidilir,
Buğday kaynar, dam üstüne serilir,
Bulgur ceviz, çuval, çuval dizilir,
 Hasret biter gurbet yine görünür.

 

Yüksel Şanlı er

28 Eylül 2010-09-28

Ankara

 

( Yeşil Olur Ermenek başlıklı yazı Ahmet Yüksel tarafından 30.09.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.