garip bir şehir…

garip bir gece…

menekşelerime su verdim

çocuksu bir tebessümle konuştum onlarla

sonra tıp…tıpp…tıppp…

yağmur atıştırmaya başladı

başımı uzattım pencereden dışarı

yağmur yüzüme ve cama çizikler atmaya başladı

gözlerim yorgun ,puslu ve kısık

uyku mahmurluğuyla kapanmak üzere gözlerim

ellerim tutmuyor artık

garip bir şehir

garip bir gece

kâbus gibi bir uyku…uyku denilirse…

kalp çarpıntıları içinde âniden sıçradım

kalkıp lâvaboya yürüdüm ter içinde…

gözüm takıldı pencereden dışarıya

dolunayın puslu ışığında “hoh”ladım aynalarımı

dirseğimle silip,canhıraş çığlıklarımı yakaladım kuyruklarından

alaycı baykuşların şahit olduğu gözyaşlarımı sakladım zulama

acılar çekerek döndüm tekrar yatağıma

kara gecenin karanlığının en koyu olduğu zamanında

gözlerime değmeden gözlerin karabasanların döşüme çöküşleriyle

feryatlarım çınladı yeniden odamda

aşkımın acısı sızlattı taa en derin mâhremlerimi

bedenimin arka sokaklarına uğursuzlar,

şakaklarıma kırlar düştü

yüreğimse,mavisini ,kırık bir hüzünle saklar

gülümsemekse,

önümüzdeki bahara…kim bilir..?

( Gülümsemek Önümüzdeki Bahara Kaldı başlıklı yazı ılıkyağmurla tarafından 1/3/2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu