Buzlu bir coğrafyanın toprağında emanet gurbetçiydi
Memleketi koynunda sızlatarak sılaya gitti
Tarihler üçer beşer hızlandığı vakitlerde
Nedense gurbet zamanla memleket oluvermişti
Bir matmazel adı düştü soğuk manşete
Meğerki adam takılmış soluk benizli çengele
Yirmi beş seneyi ve üç sübyanı gözü görmemiş
Rotayı şaşıp, taze tenlerde yelken açmış saadete
Yılanı tepesinde taşırmış sultan diye
Vay be maria! Kadın kılığında şeytan
Ne küstah cesarettir kanında akan
Arsızlık akıyor rezil suratından
İğreti sevidir kirli yüzünde duran
İffeti geçtim, ahlak öğretmedi mi anan
Nikâh üstüne nikâh düşmez buralarda
Elin adamının kahpece girilmez koynuna
Gâvur işvenle mi düşürdün hain pusuya
Akıllara ziyan, bir de cenin yerleşti karnına
Yuvamızı cadı çomağınla eşeledin
Yazgımızı ahlaksızca deşeledin
Kaderimizi iblis planınla değiştirdin
Eti tırnaklarından ezeli ayırdın
Bizi bizden hangi amaç uğruna kopardın
Hesabı dürülecek en büyük düşmanımsın
Elimden çaldığın candı, mal değildi
İlk sevdiğim adam, en kıymetlimdi
Değirmeninde öğüttün dört masum yüreği
Ergen düşlerimi şakağından vurdun
Ağacın yapraklarını yerlere savurdun
Sütünü emdiğim kutsal kadın uğruna
Peşindeyim leşinin, yeminliyim canına
Ellerimi yakandan çekeceğim sanma
İçimde kinden biriken nefretim olmasa
İfrit adını hiç zikretmezdim ya
Sırat köprüsü benzemez güvendiğin haça
Cennet cehennem var üç kutsalda
Mahşerde ikimize de yer çokça
Karşılaşacağımız yer sana çok dar
Şimdi arzu ettiğin kadar
Ayinlerinde istavroz çıkar, tanrına yalvar
Anamın bana duası, sana bedduası var