Kalemi elinde ölü bulunan kaç şair ,Yarım kalmış kaç şiir ?
Başlayıp da bitmeyen kaç Aşk kaldı ?
Sevipte terketmediği kaç Aşk'a sahip oldu yüreğimiz ?
Kaç düşe dalıp korkular içinde uyandık geceleri ?
Kaç seviş kaldı dudaklarımızda tadını unutmadığımız ?
Ölürüm yokluğunda ( gitme ) dediğimiz kaç Aşk için öldük ?
Yalancı baharlar yaşadık hep farkında olmadan ,
Umutsuz sevmeler, Kırıcı ayrılıklar
Ama hiç bir zaman vazgeçilmedi yaşam
Çünkü yaşam da yeni Aşklar ,Yeni tebessümler vardı
Yeni heyecanlar hep cezbetti yorgun yüreğimizi.
Biz böyle sahtekar iken
Kabahatli hep yoluna düştüğümüz yalnızlıkmıydı ?
sevgili miydi hep giden ? bizi anlamayan konuşmayan duvarlar mı ,aynalar mıydı ?
Kendimizden başka aradığımız ? kim di suçlu ?
Aşk adına girdiğimiz kılıkların, Sevileni kaybetmeme adına boynunu büktüğümüz onurumuzun ,
Karanlıkta açmaya çalışan bir çiçekten farkı neydi ? sonuç hep hüsran değilmiydi ?
Sonra ,
Anıları yumak yumak büyütüp koca bir acıya çeviren biz değil miydik?
oysa dışarda yeni açmış bir bahar ,
Bize kendini tüm masumiyetiyle sunan bir dünya vardı.
Denizinde martılar ,sahilinde banklar
Yudumlarken keyif aldığımız çay ,Yanında siğaramız vardı.
Ama biz karanlık bir odaya kapatıp kendimizi .
Dostlarımıza küstük
Annelerimize kızdık .
Hiç uyanmak istemedik uykusuz uzandığımız dünden kalma yataklarımızdan.
Kısacası
Aşk adına harcadık kalan ömrümüzü
Kısacık bir mutluluğa karşılık, Upuzun bir yalnızlık çektik
Kelebek kadar bile özgür ve mutlu olamadık yaşarken bir ömrü
Hep şikayetçi ,Hep Şükretmeyen bir kul olduk .
İnandığımız bir dinin işlemediğimiz günahı kalmadı sevdik diye
25 Mart 2011
Masal bu ya
Kavuştuk say birbirimize
İnandırıcı gelmesede
Bir an da olsa,
Kandıralım kendimizi....
Ertuğrul Bayam