Yine şimdi;
Eflani* cıvıl cıvıldır, rengârenk…
Görülmeye değer
Doğasındaki bu ahenk…
Bahar kokar, çimen kokar,
Gül kokar, çiçek kokar,
Bedil’i ışıl ışıl,
Emirler’i kıpır kıpırdır
Afşar’da, Çengeller’de
Ni/yazlanır toprak…
…
Köyler çoktan,
Büyük şehre gitmiş,
Elbet bir gün Kıran’a,
Güngören’e, Göller’e,
Mülayim’e, Kutlucak’a
Saçak’a geri dönecekler…
Kendi kendilerine
Gurbet elde ağlasalar da,
Yine yurtları olan
Eflani’ye gelince gülecekler…
…
Aday’lım, Çalköy’lüm
Sen acımazsan memleketine,
Elin oğlu acır mı?
Karakaşına, yeşil gözüne?
Gelir de otağ kurar,
Ulugeçit’e, Karacapınar yurduna,
Feleğin dahi şaşar,
Karışır tersin düzüne…
…
Bir ay yüzlü güzel gördüm
Alpagut’tan geçerken;
Başındaki yazması solmuş,
Ayakkabısı delikti…
Çalışıyordu…
Sırtında çocuğuyla çok erken,
Yine de yılgınlığı yoktu,
Yüreği ise çelik çelikti…
…
Günlüce’de kader kötü vurmuş,
İhtiyarını birini…
Temizliyordu baharında,
Kıştan kalan kirini…
Her şeye rağmen,
Yakındı ölüm y/amacında,
Umutla ve huzurla çekiyordu
Tespihle zikrini…
...
Hilal’in Ay,
Ve Yıldız’ın olduğu tüm gecelerde,
İbrahim İsminde bir Şair’in
Yıldız’ı parlardı…
O severken gencelirdi,
Yazarken cümlelerde…
Okuması, yazması duracak olsa,
Birden ihtiyarlardı
…
Hasan’ım yine bir gün,
Eflani’ye yolunu düşürürsen…
Dağıtırsın tebessümünü…
Dağıtırsın umudunu…
Kimi görürsen…
Asla, memnun olmayanı olmayacaktır,
Hele bir de elinde ki,
Kırmızı gonca gülü verirsen…
…
Ant-150511
*Eflani: Karabük ilimize bağlı şirin bir ilçemizdir. Rahmetli Şair İbrahim Yıldız anısına yazılmıştır.