Daha yeni girmiştim on beş denilen yaşa
Sen bana nasıl kıydın ay benim garip ninem
Hiç olmadık işleri getirdin ya bu başa
Sen bize nasıl kıydın ay benim garip ninem.

Küçücük bir çobandım Savran dağı başında.
Koyunları güderdim baharında kışında
Keklik gibi sekerdim düzlüğünde taşında.
Sen bize nasıl kıydın ay benim garip ninem.

Keşke inmez olaydım o gün ben dağdan köye.
Kırılaydı ayağım girmez olaydım eve
Rezil ettin bak bizi köyde cümle âleme
Sen bize nasıl kıydın ay benim garip ninem.

Ayşe benim bacımdı hem de ağam karısı
Ağam canıma candı hem de ciğer yarısı
Nasıl çıkar anlımdan şimdi namus karası
Sen bize nasıl kıydın ay benim garip ninem.

Eve geldim ki o gün abam kazanı kurmuş
Üşenmemiş çeşmeden suyu taşımış durmuş
Tutuşturmuş çırayı meşe odunu vurmuş
Sen bize nasıl kıydın ay benim garip ninem.

Abam dede ki bana; ben urba yuycan Hasan
Üstün başın kirlenmiş eve girip çıkarsan
İki tas su dökünsen girsen sende yıkansan
Sen bize nasıl kıydın ay benim garip ninem.

Ben banyodan çıktım ki sen geldin evimize.
Saçım ıslak görünce kem baktın yüzümüze.
Ne söyledikse sana kanmadın sözümüze.
Sen bize nasıl kıydın ay benim garip ninem.

-------

Köylünün genç çobanın ardından yaktığı ağıtın dizeleri.

Nerden indim köye inmez olaydım.
Bir lokma ekmeği yemez olaydım
Kirimle duraydım yunmaz olaydım
Yedi ninem yedi genç yaşımda
Kefenim biçildi on beş yaşında.

Ninem laf söyledi boynum büküldü
Abam ağladıkca ciğer söküldü
Saçım kurumadan kanım döküldü
Yedi ninem yedi genç yaşımda
Kefenim biçildi on beş yaşında.

Kanada sürdüler kanlı bedeni.
Lokman hekim gelse vermez gideni.
Mahşerde beklerim yazık edeni
Yedi ninem yedi genç yaşımda
Kefenim biçildi on beş yaşında.

Yıllar önce köyümde bir küçük çoban yaşarmış.
Bu çoban köye indiğinde yukarıda ki dizelerde ki olaylar gerçekleşmiş ve kendilerine sürülen namus karasını kabullenemeyen genç,av tüfeği ile kendisini vurarak intihar etmiş.
Evleri çok sarp bir yerde olduğu için kendisinin yaralı vücudunu kanat dediğimiz tahta bir merdiven üzerinde köy meydanına getirilir fakat iş işten çoktan geçmiştir.
Bu delikanlının ölümüne çok üzülen köylü gencin cenazesinin ardından bir ağıt yakar bende bu ağıta dayanarak olayı dizlere dökmek istedim arkadaşlar.

( Ağıt başlıklı yazı S.SAMYELİ tarafından 5.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu