Neden varız,neden burdayız.
Kimimiz hüzünlerde,dardayız.
Yürekten vurgun yemiş zordayız.
Cana canan gerek,canana dil...


Arada bir bana da bakarsanız.
sÖYLERİM İKİ KELAM SIRLI SÖZ.,
Güzel güzel söyleşirken siz.
Ozana selam yok mu dostlarım...

Sizler sitenin tatlı dilli bülbülleri.
Yasemendir adın ,bana göre en güzelleri
Sarayların belki,çiçekleri gülleri...
Senin yanında solar gider kül gibi..

Bugün kederlerden azade yüreğim.
Sizlerde mutlu olun tanrıdan dileğim.
Ozanlıkta kimse bükemez bileğim.
Amma dost içinde bir cana boynum bükük...

Övgüleriniz güzel,latif ,hoş.
Yürürken başıma düştü taş.
Dost belki de can,cana yoldaş.
Bir periye meyledeli şaşırdım...

Her güzelin bir kusuru olurmuş.
İstemesende kusur seni bulurmuş.
Gerçek olan güzellik kalırmış.
Dostlar içinde yeriniz ayrı bilesiniz...

Dostlar yarası derin anlatamam.
Bir meret ki hep yanı başımda atamam.
Gavur parasıyla on para etmez satamam.
Benim derdim düşman başından ırak olsun...

Hep gülmek isterim andacımda hüzün.
Vurgunuyum lakin bana haram sözün.
Bir kara kaşın hasreti,belki gözün.
Yar desem değil belki yardan da öte...

Düştüm amma bu öylesi değil.
Yüreğimde sızı,yüreğimde meyil.
Akar yarınlara,yağar çiğil çiğil.
Hasreti yakar beni bir ela gözün....

Yar hasreti dünden kalma yakıyor.
O zalimin hicranı her daim içe akıyor.
Atsam yüreğimden,yazdıklarımda çıkıyor.
Zor imiş bir imansızı sevmek dostlarım...


Güllerin güzeli atışmış durmuş.
Arada bir ozan diye beni sormuş.
Sormayın kürşat için için ağlıyormuş.
Derdi var düşmanlarımdan ırak olsun...

Göksu iyi geldin sen de bu siteye...
Minderin kalın ser gitme öteye.
Kur meclisi ben yoksam da ,geceye.
İki bülbül çok olur bir gülzara...

Latifedir alınmayasın dost.
Seni övmektir bülbüldeki kast.
Sözleriniz okuyanı eder mest.
Siz söyleşin ,ben yokum biraz...

Gülmek uzak bana o sözcük.
Yüzüm ışıldasa azıcık,
Boğazımda eskilerden kalan gıcık.
Nefes aldırmaz güllerin güzeli...

Gül olsun yastığınız yorganınız.
Kahkahadan yerinde durmasın organınız.
Bir söz ile katılsın,bezgininiz,yorgununuz.
Aşıklar meclisinde gül alıp gül satalım bu gün...

Dile neşe yakışır ,size gül.
Irakta olsa yakındır yol.
Her daim inledi,artık gülsün dil.
Meclisimizde söze aşk yakışır...

Dağlara yol vardır çıkamam.
Korkarım aşağılara bakamam.
Şairim amma yürekler yakamam.
Sen meyvanın en hasısın göksum...

Yolun garibini severim dokunmaz yılana.
Hiç tahammülüm yok namuzsuza,yalana..
Geldik gidiyoruz tepeleri dolana dolana...
İnsan denen bu mahlukatı anlayan var mı...

Denizleri yararız asa ile,
Tur dağına çıkarız musa ile.
Gönülden kalan son posa ile.
Aşk deryasında yolcuyuz ya...

İnsan denen iki kollu canavar...
Bu ne ki güllerin güzeli,dahası var.
Sürü olmuş çobansız nice davar...
Kessen bitmez ,attsan gitmez neylemeli...

Al eline kalemi,dök içselini.
Susma haykır,aç o güzelini...`dil`
At bir köşeye sana özelini..
Bak burdayız hep beraber şorlarız...

Dost bağından bade içmişsin.
Sen ki şairlerde ezelsin,geçmişsin.
Bilirim sen de hep hüzünü seçmişsin.
Gül ol dikenlerin batsın bülbüle....

Atmacaya yem edemem hülyamı.
Anlatsam gülersiniz rüyamı.
Baksam mı ıslatamadığım suya mı.
Her tarafta bir güzelin ahı var...



Bir manastır dedin ya...
Görmüştüm akşam onu hülya.
Bir gül düşürdüm de suya...
Suda balık oluverdi nedense....

O balığı yakaladı bir balıkçı.
Elimden kaçmaktı tek suçu.
Bilmiyorum benimki bir açı...
Bakıştan bakışa fark vardır...

Sonra pişirildi yemek oldu tabak tabak.
Allahın işi sen şu rüyaya bak.
Belirdi yanımda bir dede saçları pak.
Anlamadım nedir hikmeti bilen var mı...

Sonra tabakta soframa geldi balık.
Dışarda ayaz,etraf çok kalabalık.
Yüzüme bakmazmı bizim ki alık alık...
Hem güldüm hem ağlarım nedendir...

Yemedimki o balığı,tabağımda dirildi.
Sonra gül oldu elimde derildi.
Balıkçı mı sormayın balığın peşinde yoruldu.
Vallahi dostlar buna yorum bulamadım...

Papazmıyım,keşişmi onu da anlamadım.
Rüyamın sonuna geliyordum adım adım.
Ama hoştu ,güzeldi doyamadım.
Acep bunda da var mı ki bir güzellik...

Hikayemin devamı yarına,duyurulur.
İnşallah dostlarda gelir bulunur.
Sağolsaınız canlar yeriniz ayrı durur.
Şimdi kaçarım müsadeniz olursa...
( Atışmalardan... başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 18.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.