Bir cehenneme dönerken dünya,
Cennet sanki ulaşılamaz, sanki bir rüya…
Hızır avına çıktım, İbrahim’in atlasında
Aradım durdum, herkes fiyakasında…
Ben ise çaresizdim dün ya!
…
Varını vermekten usanmadı nar ağacı,
Ben ise aramaktan usandım muradı…
Gelen gidene taş attım, gül bekledim,
Hazır bekletildi her gün darağacı
Benim için dün ya!
…
Soluyordu dünya doğuracak bir sığır gibi,
Acılarımı ve dertlerimi paylaşacak birini aradım…
Kimse dönüp bakmadı, herkes sağır gibi,
Yalnızlığımın içinde boğuldum,
Kurtaran olmadı dün ya!
…
Nefsimle en çetin savaşlarımı verdim,
Ne öldüm kurtuldum, ne de adam gibi dirildim…
Bütün kavramlar birbirine girip karıştı,
Muhammedi tanıdım, İsa ve Musa’yı bildim,
Çok gerilerde kaldı dün ya!
…
Batılı kadınlara benzedi kadın ve kızlar,
Tarih sayfaları arasında kaldı eski hazlar…
Bir dondurma kabında aklımı yedim de,
“Ne iyi ediyorsun” diye güldüler
Şaşırıp kaldım dün ya!
…
Bir Yusuf yüzlü güzel ardım durdum,
Kapısında köle olarak durmak için…
Yunus gibi başımı kapısının eşiğine koydum,
Gelen tepeledi, giden tepeledi
Bakıp gören olmadı dün ya!
…
Can çekişmekte ahlak ve namus yurtta,
Bedenleri kemirmek zirve yapmış kurtta,
Boyumun iki katı günah ise şu sırtta,
Hızla ilerlerken kıyametine dünya,
Hiç çekilmez oldu şu dün ya!
…
Ant-190711