Bir gün yolu düştü güzel İzmir'e
Kem gözlere geldi nazlı sefire
Soylu güzelliği verirken fire
Hep mutsuzdu Aylin* eller içinde
Bilirim o özler canı gönülden
Doğduğu yerleri donattı gülden
Hasretin kokusu gelir sümbülden
Yanmaktadır Aylin* diller içinde
Acı, çile, keder çekmek inan zor
Vatanında insan görülürse hor
Düşle gerçeği bir hayırlara yor
Yetişir yâdına yeller içinde
Sadıkoğlu namı böyle bilinir
Kir de, kan da ancak suyla silinir
Vatanın uğruna canla gidilir
Canlar akar Aylin* seller içinde
Hasan ne söz söyler ne de köz bilir
İman ve vatanı yine öz bilir
Candan ayrılanı bir tek göz bilir
Hazan olmuş Aylin* güller içinde
İzm-060407

Aylin Hanım'ın dedeleri Osmanlı İmparatorluğunun Balkanlar siyaseti gereği Anadolu'dan Rumeli topraklarına gönderilmiş seçme Türkmen ailelerden biriydi. Tarihin başladığı ve Türklerin tarih sahnesine çıktığı günlerden bu yana Türkün genlerinde çapulculuk, soysuzluk ve ihanet yoktur. Onun içindir ki, fethettiği topraklarda asla bir işgal ve işgalci bir tutum ve davranış sergilememiştir. Onun için fethettiği diyorum. Türkün seciyesinde işgal diye bir şey yoktur. Fethettiği topraklara adalet ve hizmet götürmüştür.

Fethettiği toprakların hiçbirinde, o yörede yaşayan hiçbir topluluğun zorla dinine, inancına ve diline karışmamıştır. Fethettiği topraklara üstün ahlak ve karakter sahibi aileler göndererek, İslam'ı ve Türk'ü temsil kabiliyetine sahip örnek ailelere göndererek, örnek olunarak kendiliğinden İslam'ın yayılmasına ve kabul edilmesine zemin hazırlamıştır.

Balkanlarda İslam ve Müslüman yaşıyorsa bu tür çalışmaların gayret ve çabaları sonucudur. Soysuz Batı Ülkeleri ise her gittiği yerde asimilasyon yapmış, katliam ve işkenceler uygulamış, zorla Hristiyanlığı yaymaya ve kabul ettirmeye çalışmıştır. Bu da batının karakter ve ahlak seviyesini gösterir.

Rumelinin ehilleştirilmesi ve İslam medeniyetinin yayılmasında emsalsiz örnekleri görülen bu ailelerin bir çoğu, I.ci dünya savaşı ile zorla geri Anadolu'ya hicret etmek zorunda kalmışlardır. Binlercesi katledilmiş, birçoğu tehcir esnasında açlık ve susuzluktan yollarda telef olmuşlardır. 

Anadolu'nun birçok illerinde muhacir adıyla anılan ailelerin birçoğu Rumeli bölgesinden Anadolu'ya hicret eden öz gardaşlarımız olan Türkmen ailelerdir. 

Aylin de bir Muhacir kızıdır, Aylin de bir Türkmen kızıdır. Ve İzmir de yaşamaya, yeniden kendine hayat ve yer bulmaya çalışmaktadır. Benim nazarımdan onlar birer kardelen çiçekleri gibidirler. Zor günlerin insanlarıdır. Onlara dostluk ellerimi uzatmaya devam edelim... 

Aylin'i tanıdığımda  takvimlerde tarih 7 Nisan 2007 'yi gösteriyordu. Bir ilkbahar günüydü. O İzmir'in toptancılar sitesinde bir firmanın sekreterliğini yapıyordu.

İkram ettiği çayını içerken bir süre sohbet etme imkanım olmuştu. 
"Aylin" adlı şiirim 
O günün anısına ve hatırasına yazılmıştı.

İnsanın ülkesini ve ülkesinin insanlarını sevmesi kadar güzel bir şey olamaz. 

Sevmek bir ücrete tabi değildir.

...

( Aylin başlıklı yazı Kocamanoğlu tarafından 27.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.