Reva mıdır şimdi bu

Arpa suyu kokunda esir aldın ruhumu.

 

Nice  yıllar eskittim bu kokudan uzakta

Hiçbir zaman kurulmadı

Ne bedenimin yapısında

Nede evimin çatısında arpa suyu kakan

Çilingir sofraları.

Hiç bir masaya meze olmadı

Ucu yanık sevda şiirlerim..

 

Kırk kilitli sandıklarda

Her zaman esirdi tümcesi devrik hecelerim

Kırdın tüm kilitleri

Önce senin arpa suyu kokulu dudaklarına.

Sonra da çilingir sofralarına meze oldu

Tümcesi devrik hecelerim.

 

Ne o şiirler eski şiirler

Nede ben

Artık o eski ben değilim.

Ne kadar dirense de mantığım,

Çaresi yok.

Çoktan çakır keyif olmuş  hayallerim…

 

Dursun zaman

Akmasın bu gece.

Akrep koşmasın yelkovanın peşinden.

Düşte olsa

Vuslat bizim

Bizim olsun bu gece.

 

Gece sancılı

Gece doğuma hazır

Birazdan arşıalaya yükselir müezzinin ilahi nidaları.

Yepyeni bir gün doğar ufuktan.

Oysa

Oysa ben hala dündeyim.

Kurtulamadım,

Arpa suyu kokan nefesinin çarmıhlarından.

 

Sırtımda gezinirken avuçlarının sıcaklığı,

Saçlarımda raks eder nefesinin kokusu

Ya o gözlerin ?

İşte o gözlerin.

Züleyha’nın içine düştüğü Yusuf kuyusu..

 

 

Nacizane dizelerime Ses olan değerli şair dostum

Sayın ;Faruk Civelek’e sonsuz şükranlar sunuyorum.

( Yusuf Kuyusu başlıklı yazı S.SAMYELİ tarafından 6.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.