Değerli Kızım;

Allah’ın selamı ve selameti Allah’ı sevenlerin üzerine olsun. Sevemeyenler de hidayet bulsun ve aynı selam ve selamete erenlerden olsun. Mektubuma bir önceki mektupta kaldığım yerden devam etmek istiyorum. Umut ederim, canını da sıkmıyorumdur.

Bilgelik iç özgürlüğe kavuşmakla başlar. İç özgürlük nedir? İçindeki hırs ve tamahı kontrol altına alıp, hakkına razı olmaktır.

Bilir misin? Nasıl ki her ağacın yeryüzünde ne kadar dalları varsa, bir ok kadar da yeraltında kökleri varmış. İnsan da öyle değil mi? İnsanın dış dünyası, iç dünyası yanında bir hiç mesabesinde... Diyeceksin ki, şimdi bu da nereden çıktı? Doğru… Ama iç dünya zaten hep vardı. Bilmezliğimiz cehaletimizdendir. Her insanın düşünceleri, arzuları, hayalleri ve idealleri vardır. Bunları ne kadar tanıyoruz? Ne kadarını tanıya biliyoruz? ‘Aslında kocaman bir hiç’ çıkıyor insanın dudaklarından…

Otururken veya bakarken hatta dudaklar kapalıyken içimizde esen fırtınaları, gözümüzden akan birkaç damla gözyaşı, durgunluk ve sessizlikte bile dışımıza yansıyan birçok şey yok mudur? Hayatı bilen ve tanıyanlara öylesi anlarda yakalandığımız olmuyor mu?

Dışarıda nasıl ki her toplumun yasaları, töreleri, adetleri varsa, her insanın da içinde yasaları ve düzenleri olmalıdır. İçimizdeki dünyanın yaşaması, iç özgürlükle, iç özgürlükse ancak adaletle olur.

Bilge kişi, her şeye hayatına yararlı ve gerekli olduğu kadar değer verir. Bilgeler çok iyi muhakeme etme ve yargılama gücüne sahiptirler. Bu özelliğiyle bilgeler, bilginlerden farklıdırlar. Bilginler kendi dışındakilerin bilgisine sahip olmasına rağmen, genellikle kendilerini bilmekten aciz ve mahrumdurlar. Bilgeler, nesne bilgilerinden daha çok, ‘kendini bilme’ özelliğine sahiptirler.

Bilginler olaylara menfi anlam yükleyebilir, yanılabilir ve hatta perişan bile olabilirler. Oysa bilgeler, her olaya müspet anlam yükler. Her olaydan ders alır ve kendi bilincini artıran bir araç olarak görürler. Bilgeler için her olay ve her insan bir öğretmendir. Onun için elindekileri en iyi şekilde değerlendirirler. Bilgeler, olaylara tarafsız yaklaşır, genellikle itiraz etmez ve hep insanlara vereceği müspet katkıyı düşünür. Tarihler zaman zaman intihar eden bilginleri yazar da, hiç intihar eden bilgelerden bahsetmez.

Bilgeler için, hiçbir şey önemsiz ve değersiz değildir. Başkaları ne der endişesi duymaz. Hareketlerine başkaları adına yön vermez. Bilgeler, her türlü münasebetsizliğin, ölçüsüzlüğün, ahlaksızlığın ve kendini bilmezliğin karşısındadırlar.

İstemeyerekte olsa burada satırlarıma ara verirken, devamını fırsat bulcukça yazmaya devam edeceğim. Değerli Kızım en güzel günler sizlerin olsun. Allah yar ve yardımcınız olsun.

Sizleri seven ve size dua eden bir adam…
/Yani Baban…

Km-280809
( Bilge Kıza Mektuplar -2 başlıklı yazı KOCAMANOĞLU tarafından 23.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu