Önceleri yalnız aşıktı, suskun ve biçare,
Bir yanı eksik dostunu ararken Celaleddin.
Dostunun yollarında gezerken oldu divane,
Cânâna can olmadan önce Tebriz'li Şemseddin.

Belki onlar gibi önümüzde titremez kandil,
Yalnız, sanma onlar ateşten de biz çamurdanız.
Sakın aldanma dünya ortak noktamız tek değil,
Biz de onlar gibi dost aşkıyla yananlardanız.

Biz her gece yalnız gezerken meyhane meyhane,
Anlatın meyhaneler, bizi sarhoş gören var mı?
Aynı masada sarhoş olduk biz, meyler bahane,
Ey kadeh; sarhoş eden alkol mü yoksa dostlar mı?

Mesele her zaman aynı kutupta olmak değil,
O barutken ateş olup yanına sokulmaktır.
Fedakarlık da her zaman ateşten almak değil,
Gerektiğinde o ateşte beraber yanmaktır.

Bir türkü yaksak dosta olur da ibret-i alem,
Bu makamdayken alem gelse zeval vermez bize.
Biz aslında bülbülüz, dillerde namımız Erdem,
Cem diyen bilmez ki; o dost bataklıkta gül bize.


Cem Kardeşime...





Şah-ı Kelâm
( Biz De Onlardanız başlıklı yazı Erdem Bozkurt tarafından 24.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.