“Bir gün yolda yürüyordum… Bir şarkı duydum… Kalbim acıdı… Bu kadar…(*)”
İrkildim birden…
Savruk düşüncelerimi toparladım yolların soğukluğu sardı bedenimi…
Üşüdüm derinden…
Titredim irkildim…
Pişmanlıklara bürünmüş geçmiş film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden…
Utandım tarihimden…
Tanımadığım devasa starların dudaklarından dökülen sözcüklere olan hayranlığım, yerle ßir etmeye yetti düşüncelerimi…
Bedenimi saran soğukluğu, yerle bir olan düşüncelerimi, geçmişimi bırakıp ardımda yürüdüm…
Yeni ve hiç duyulmamış sözcükler döküldü kanayan dilimden…
Dilimi ısırdım…
Dişlerim arasına sıkışan et parçasından kan akmaya başladı…
Gördüm ve korktum yeniden…
Alaturka olan her şeyin elinde darbuka gibiydim…
İstediğim her şeyi çalıyorlardı…
Onlar çalıyor ben gözyaşlarımla oynuyordum…
Sahte tebessümler sarıyordu etrafımı, tıpkı etrafımdaki sahtelikler gibiydi…
Fark ediyordum ve yeniden yürüyordum, haritalara geçmemiş herhangi bir şehir merkezlerine..
Hiç tanımadığım yüzler karşılıyordu beni…
Tanımayanlar…
Hakkımda bir bakışta tonlarca yargılamada bulunanlar…
Söylemeye korkulan bir şarkı oynamaya doyulmayan üç bölümlük bir komedya gibiyim…
Oyun hakkında bir fikrim yok, senaryo yine bana ait değil…
Onların verdiğini oynamaya ve rol yapmaya mecburum.
Hiç bir zaman içimden geldiği gibi davranamadım zaten.
Ağladım erkek ağlamaz dediler…
Güldüm deli…
Sussam kabahat konuşsam isyan doldu sözcüklerim…
Ne yapacağımı bilmediğim hayat sahnesinde bir sürü şarkı besteledim…
Şehrimde tonlarca perdesiz çığlıklar yankılandı…
Ve hiç kimse tepki vermedi bile…
Şarkılar,besteler ve oyunlar..
Yeterli gelmiyor artık hiç birisi…
Bir resim çizmek istiyorum ben…
İçini istediğim renklere boyamak ve o renklerin içinde kaybolmak geçiyor içimden…
Ama ne mümkün tuvalim alaca bulaca…
Hangi fırça darbesini irdelesem karşıma çıkan ve hayallerimi boyayan tek bir renk var…
Her yer çok gri…
Anladım…
Perspektifi kaymış bu dünyanın!
Kainatın  benden aldıkları, insanların tenime dokunuşları..
Gerçek gibi gözüken her şeyleri üzerine kurulmuştu hayatım.
Oysa hayat hep aldatmacaydı…
Özür dilerim göremedim..
Bir romanın arasına sıkışan acılar sayfa sayfa örtüler yaşadıklarımın üzerini…
Okuyana çok geldim anlayana dar…
Söyledim ya bir sanat eseri gibi yaşantım…
Kimi zaman bir resim tuvalinde, kimi zaman bir porte üzerinde ya da bir romanın devrik cümleleri içinde…
Ama bir gerçek var; benim olan bu hayatta ne kadar yönetmenim diye haykırsam da..
Sadece figüranım…
Başrolünü ben oynadığımı sandığım bu oyunda, ön söz ve son sözümü birbirine karıştıran kelimeler yüzünden, devrilen cümlelerime baktığımda, ağzımdan çıkan repliklerin sahteliğini anlayabiliyorum…
Sanat eseri dediğim her şeyin aslında hastalıklı bir ruha ait olduğunu görebiliyorum…
Yorumlayan ve alkışlayanların izleri dolaşırken tenimde, huzurun renklerini boyanıyorum…
Ama kısa sürüyor…
Yoksa sanat olmaz…
Bas bariton sesler tiz yankılar uyandıra dursun beynimde…
Ben böylece kalmak istiyorum…
Hastalıklı ruhumla sanatsızlığıma sarılmak, doğanın sahteliklerinden daha cezp edici…
İçimde metrajı derinlerde kaybolmuş ve kendimi bilmediğim kazılara rağmen,
Ben böyle kalmak istiyorum…
Kıçımdaki bokum, gözümdeki yaşımla değişmeden ve kirlenmeden haykırmak istiyorum dünyanın adaletsizliğini…
Kuşkulu zevklerimden vazgeçip; karşımdaki zorladığım ya da zorlandığını sandığım her tavrımla, elimde ki mengene arasına çoğul zamanlar yüklenir…
Geçmiş, insanlar, çiçekler böcekler…
Hiç bitmesin isterim!
Her şeyin allak bullak olduğu gözlerimin içinde, kızarıklıklar oluşmaya başlar. Uykulara uykusuzum.
Uyumak ve ara vermek isterim sanatsızlığıma.
Sen?
Beni verme sakın ellere olur mu?
Gri de olsa kirletme sahici olan rengimi…(
 
 
 
Aşk ile…
Emrah Sağlam
www.emrahsaglam.com
( Edebi Bir Sanatın Batışı başlıklı yazı Emrah Saglam tarafından 3.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.