Ağıtlarına gizlenen
Yanık bir türkü gibisin
Suskun ağlamalarından derlediğin
Buğulu bir gülüşün var senin
Yüreğinde derinleşen izlerinin
Hangi tarihleri çıldırttığı bilinmesede
Kahkahaların bir türlü çözemediği
Binlerce sır barınmış asırlık yüzünde


İçindeki yangınların bile eritemediği
Bakışlarındaki bu buzdağı manzarasını
Kışlarını giyinip gelen
Bir gönül vurguncusunun
Zemheri ayrılığı mı çizdi yoksa


Vah benim
Baharları utandıran hazan çiçeğim
Sen nasılda bu mevsimin
Boynu büküğü kaldın böyle
Yani yok muydu ki şu koskoca dünyada
Seninde sonbaharlık bir koklayanın


Vasiyetinin bir gül yaprağına çiselenip
Oracığa gömülmek olduğu söylensede
Yaslarını büründüğün bu hazin öykünle
Toprağa küskün bir yağmur damlasının
Bulutlardan uzak kalışlarını andırıyorsun hep


Söyle artık...
Kaçıncı sarartı sonrasının kalıntısıdır
Ömür takviminden yaprak yaprak bu dökülmüşlüğün
Söyle artık...
Kaçıncı karartı sonrasının çalıntısıdır
Umutları en kayıp aranan bu bükülmüşlüğün


Dilinden bıkkın avuçların
Artık kabul edileceği yok deyip
Dualarını dergahına iletmeye açılmazken
Sabır tükeniği isyan başlangıcı vakitlerinde
Yaralı bir öfkeye
Kanayacağı mekanı hazırlar gibi
Yumruklara kapanmasını
Hangi günahının toprağına serpiyorsun sen


Merak etme...
Gözlerindeki yorgunluğu şikayetinde biter
Gün gelir sende akşamından anlarsın
Hangi gecelerin uyutmadan biteceğini
Merak etme...
Pencerendeki dargınlığı şikayetinde biter
Gün gelir sende şafağından anlarsın
Hangi sabahların uğramadan gideceğini


Her baktığında aynaları bile hüzünlendiren
Kar yağışının bir türlü dinmediği saçlarına
İlk göz ağrının okşayışlarını barındıran
O kayıp eylül rüzgarı esmedi mi hala


Gün yüzüne hasrette bekleşen
Çığlarınla örtülü ürkek kardelenlerin
Güneşin yamacına bu küskünlüğü varken
Hangi yarınında göz aydınlığın olurki senin


Hala hazırlığında mısın...
Beklenmediğin diyarlara göçer oluşunun
Hala hazırlığında mısın...
Göz pınarlarına ırmakları seçer oluşunun


Hani 'artık bu son gelişim olsun' larında
Mademki yüreğin sevdasına ihanet etmiyor
Bari bir şiirlik hatıran olayım diyordun ya
İşte sana son mısralık ilk şiirim
'Bu hayat dargınını affetmiyor be hazan çiçeğim'
 

YAŞAR AYDIN 

( Hazan Çiçeğim başlıklı yazı Yaşar AYDIN tarafından 22.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.