dilimize,yüreğimize bulaştırdık sevmeyi
kara gözlü devler büyüttük içimizde hüzün adına
boyunduruk altına soktuk kalplerimizi
gece kâbusları bir parçamız haline geldi
hayatımızın
ebrûli zirvelerde tek başına bıraktık gerçek sevdayı
bir türkü çığırmak geçiyor içimden
gecikmiş zamanları fırçalıyorum zulamda
tebessüm oluyor yüzün gözlerimde
ama gene de
sonbahar yalnızlığına yamanmış hüzünlü serçe gibiyim
bu yaşadığımız
yanık kahve tadında bir ayrılık
hüznümün maviliğini taşıyor resimlerdeki duruşum
incecik gözyaşlarım sustu
boynum bükük kaldı
koştum..koştum..koştum kırlarda
karanfil kokulu şiirler eşlik etti koşuşuma boşuna
gözlerimde …titreyen parmaklarımda…
eylül sarısı

yalnızlığın esiriyim ecel saatlerde
 
 
 
( ....... Bu Yaşadığımız Yanık Kahve Tadında Bir Ayrılık ......... başlıklı yazı ılıkyağmurla tarafından 23.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.