Dün seni gördüm
Birkaç arkadaşınla sohbet ederken çay bahçesinde
Bulunduğum yerden
Uzun, uzun sana baktım çaktırmadan
Beni göremiyordun sen
Ya da gördün' de görmemiş gibi yapıyordun
Yanındaki, arkadaşlarına düşünerek..
 
Kızma ama.
Hala eski güzelliğin vardı üzerinde,
Bir ay parçası gibi yüzlerin ve o neşelerinle
Işık saçıyordun neşe saçıyordun, gülümserken etrafına.
Bir kendimi düşündüm bir de seni
Belliydi.
Sen memnundun,mutluydun yaşadığın hayatından
hiç yaşlanmamış gibi tazeydi yüzlerin.
Seni öyle görünce kıskanmadım desen yalan olur.
O şekilde güzel ve neşeli görünce seni.
 
Kıskanmıştım.
Nasıl kıskanmazdım’ ki saten
Ben yüzleri çökmüş, yılların acısını yüzlerinde taşıyan biriydim.
Ama sen.Hülya...
Sen/ her halinle bolluk zenginlik içinde yaşayan biri olan biriydin
Ve belli ki mutluydun.
Bu belliydi oradaki görünüşünden
Ve hala kaybetmediğin güzelliğinden halinden neşenden..
Hala canlar, yakabildiğin işvelerinden.
 
Ah, ah.Hülya.
Ne yaptıysa kaderim yaptı bana
Seni benden çaldı, verdi seni zengin diye elin kapısına
Gözü kör olsun şu yokluğun, şu fakirliğin
Gençliğimde yapışmıştı yokluk, yoksulluk denen yakama
Ve sen varken
Beni mecbur etti kaderim başkasına.
 
A.Yüksel Şanlı er
04 Ekim 2011-10-04
Antalya.
 
 
 
( Hülya başlıklı yazı Ahmet Yüksel tarafından 10/4/2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.