Mezarım Taşı

 

Koskoca kayadan usta oyuyor

Acep ıslatır mı gözümün yaşı?

Kim bilir nerede beni bekliyor

Ecelle sözleşmiş mezarım taşı..

 

Ölünce düşer mi beden toprağa

Düşünce döner mi sarı yaprağa

Nasip olacak mı mezar kazmağa

Başıma dikilmiş mezarım taşı..

 

Üstünde kazınır, doğum tarihi

Ölümle yazılır, soy’un tarifi

Hayat rüyasının yoğun tabiri

İbretle dikilmiş mezarım taşı..

 

Kendinin sonunu bilir mi acep

Kıyamete kadar bekler mi acep

Kendini mi bekler, beni mi acep

Sırlarla dikilmiş mezarım taşı..

 

İyi komşusudur, yandaki kabrin

Son demine erer, ikisi sabrın

Bitim noktasıdır, dünyalık ömrün

Sabırla dikilmiş mezarım taşı..

 

Gözlerini diker yalan dünyaya

Yıldızlara selam, güneşe aya

Her an koşar adım olsa da yaya

Ömürle dikilmiş mezarım taşı..

 

Hep aynı bakışla bakar ovaya

Kuşlarla dertleşir, döker Mevla’ya

Börtü böceklerle yağan yağmura

Hayratla dikilmiş mezarım taşı..

 

Ecel zamanımı hep bekleyecek

Kabrime geleni buyur edecek

Fatiha okutup âmin diyecek

Duayla dikilmiş mezarım taşı..

 

10.08.2008

Necati ŞİMŞEK

Ankara

( Mezarım Taşı başlıklı yazı nesimsek tarafından 17.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.