Online Üye
Online Ziyaretçi
Kar
Rüzgârın
Döş döven türküsüne
Karışan
Çöplük martılarının
Çığlığı
Yankılandı kulaklarında
Üşüdü
Bulvar ayazına yenikti
Teni
O yüzden
Daha bir derin çekti
Tiner kokusunu
Çünkü
O
Unutulandı
Oysa
Daha ağırdı
Kentin
Bir ucundan
Diğer ucuna giden
Ankara’nın
İs kokusu
Hissetmedi
Uyumak istiyordu
Yalnızca
Uyumak
Ve hiç uyanmamak
Sarılıp
Kabanındaki
Utancımızın yırtıklarına
Uzandı
Sakarya sokağının en ücra bankında
Kapandı gözleri
Sabahın hayrında
Gök griye döndü
İlk kar düştü üstüne
O
İse
Uyanamadı
Bir daha
Telaşlı yaşam savaşçıları
Geçti
Donan teninin
Yanından
Ama
Kimse fark etmedi
Bir
Eksilen olduğunu
Yaşamdan
Kar’ı düşündü
Yalnızca
Koruganlı sıcak yaşamlar
Çünkü
Onlara
Ölüm değildi
Kar
Ankara'nın yüzüne değen en güzel düştü