/Bu son gecem gönül meyhanende,
Son öpüşüm gül yüreğini.
Son kadeh;
Ab-ı hayat diye sunduğun,
Zehr-i aşkını yudumlayışım.../

Bilirim öldürmez içtiğim son yudum
Hala hücrelerimde sen varken 
Kan sererim yollarına
Yıllarca süründürür beni
Ruhuna selam salmam
Görme istemem perişan hallerimi

Oysa daha dün sana her bakışımda
Bir dervişin hu çeken selamı
Resulün gül kokusu,
Masum çocuğun umudu var içimde
Şimdi kırık gönül telimde 
Hüzzam semavi faslı

Bu gece bütün yasaklar mübah oldu gözlerimde
Sana söz
Bir daha dokunmam
Ne kehribar sarısı saçlarına 
Ne de gün yanığı tenine
Son kez öpeceğim alnından
Korkma sana bulaşmaz dudağımda duran karanlığım
Düşsün gece yazgıma gölgemle kararırım

Hatırlar mısın
Kuyuya düştüğün gün can havli ile sarılmış
Hayat öpücüğü vermiştim sana
O gün bugün
İşte bu kara hala durur alnımda
Dokunma bırak kalsın 
Mutluyum ben o karamla
Bir gün gelecek 
Şahitlik yapacak sevdamıza 
Kıldan ince sıratta

Bütün günahlar mübahtır bana
Bu son gece 
Bu son kadeh
Bu son yudum
Son fasıl

/Dua oldum gönül mabedinde
Secdelerime zikir ettiğim isminle
Bir damla nefesimi ciğerinden
Aşkımı yüreğinden söküp
Resmimi gözlerinden silip gidiyorum işte/

Sahi sevgili
Sevdanın değeri kaç dirhem altın eder 
Riyakarın alnından kurşun kaç kere seker ?

( Bu Son Fasıl başlıklı yazı S.SAMYELİ tarafından 2.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.