Lavanta kokuyor bu zindan
Asıl anlayamadığım parmaklıkları şekerden
Pembenin bir vicdanın tuzağı mı bu yoksa




Reflekslerim kuvetli olsaydı 
Tutabilirdim elimden kayan rüyalarını
Ama üzgünüm
Ne zaman seni ya da sana benzeyenleri ansam
Hatıralarım nasıl titriyor anlatamam
Nasıl diyorsunuz
Tir tir
Tir tir solarken 
Eli ayağı tutmuyor umutlarımın 
İçim boşalıyor
Gözlerinin renklerine
Ne zaman o zamanların merdiveninden inerken
Kaysa ayağım
Paldır küldür düşerken acısa ruhum
Unutuyorum 
Bir masal hemşiresinin nasıl da şefkatle okşadığını masum taraflarımı
Nasihat kokulu bir sus işaretiyle
Dilime öğüt verir gibi



O yüzden mi balık sevdalıyız
Daha dünkü aşklarımızı bir çırpıda unutuveren
Sanki o su diplerinde hiç tehcirde kalmamışız gibi


Bazen evhamlanıyorum işte
Fısıldıyorum öyle zamansızlıklarda
Gölgelerimin kulağına :
“Faydasız bu kalabalıkları zımparalamak” diyorum
Sonunda incecik bir yalnızlık kalacaksa
Alnımıza dikilen
Bu arzuların bakiyesinden kalan


Daha da düşününce, kafamı kumdan bir masala gömmüşken
Yağmur diyorum
Damlalarını terk etmiyor aslında
O bildiğimiz çiçeklere bağışlıyor sırrını 
Diyorum
Kendime
Kendi kendime
Kendimden arta kalanlara
Ayaz diyorum sözlüğümün açık kaldığı zamanlarda
Yorgansız kalsa da sözlüğüm bir gece vakti 
Ne kadar üşüyebilir ki daha ayaz
Ama ne kadar üşütebilir aslında gerçeği
Hastane koridorlarında ellerinde dua biriktirenleri
Ucuz şarap içip bedava yıldız dağıtan ayyaşları
Beslenme çantalarına tiner koyan çocukları
işte o vesikalık yaralar sinsice ruhuma taşınırken
“lan” diyesim geliyor
Koca bir lan
Öyle bir lan demeliyim ki
En ücradaki sözcük bile ürkmeli yankısından
“lan” bu ne alfabe züppeliği
"Kim boyadı lan çocuk yaşta bu cümleleri!"
Ağır makyajdan pıhtılaşmış yazgımız
Diyorum
Kime ne lümpen bir imgeden sızanlar
Öyle oluyor her seferinde
Başroldeyken sevda
Figüran oluveriyor bir anda
Arka masada lakırdı yapan bir çift oluveriyor
“lan” kim bozdu bu terazinin ayarını diyorum
Daha gözyaşlarımı bile tartamıyor diyorum
Derken bekliyorum birinin de bir şeyler demesini
“tartsa kaç yazar lan” demesini
“sen daha içindeki ışığı bölüşmekten bihabersin lan” demesini
Ben daha
Çatlak patlak yusyuvarlak
Sıvası dökülmüş sayfalardan bir duvar kadar gerçekken
ben daha bir harfin cenin haliyken 
uzatmalı sancılarımla sarmaş dolaş basılmışken :
ağzım, bir cümlelik hakkını kullanabiliyor -yalnızca-
“bak aslında bildiğin gibi değil, ben onunla…”


Oktay Coşar
( Artçı Vicdan Oynaşmaları başlıklı yazı marcel tarafından 30.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu