oysa yer değiştiriyordu denizler

dağlar bir gidip bir geliyordu cehenneminde ayrılığın

sessiz kalıyorduk koridorlarında sahte buluşmaların

sonunun tesellisiz bir müebbet olduğunu bile bile

vazgeçmiyorduk martların katıp kanatlandığı sevdalardan

ve muzdaripti ayrılanlar

göçmen kuşlar aşkı ayaklarında ölü bir balık gibi taşıdığından

sırf bu yüzden kanayan şarkılarla avuttuk içimizdeki çocuğu

kimse duymasın diye de sustuk

sensizliği bir türlü seni bir türkü gibi seviyorduk

 

gözlerinin geç kalınmış öykülerinden

yağmurlar başlattık hazırlıksız sonbaharlara

kahramanları öldü en sevdiğimiz romanların

tüm o şarkılar ve yağmulardan sonra

sevmeye en başından başlamalıydık

 

sokaklarında sevdayı

bir meşale gibi gururla taşıyacaktık üzerine karanlığın

çatlaklarından sızacaktı kelimeler

belki de ilk kez şair yanımızla tanışacaktık

 

şimdi bir yangın gibi yükseliyor üzerimizde ateşten bulutlar

ki her biri mutluluğa fırtınadan önceki barikattırlar

yoktur alaca karanlığında bir tasviri bu hazin gecenin

dağılır sultaniyegah sazlar artık bir başka çalınırlar

 
 

mehmet gökhan damar

( Sultaniyegah başlıklı yazı Gökhan Damar tarafından 9.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.