Ve sonra
o güzel memleketimi düşünüyorum.
Seni..
çıkaramadım aklımdan.
Unutmadım ben,/ yoksa sen unuttun ‘mu beni..
Memleketimde,
dağlarımızdan sabah güneş doğduğunda
akşamları güneş ufkundan battığında..
Sen hep beni hatırla..
Unutma beni..
Memleketimin
üstüne yağmur bulutları ağdığında
şimşekler çaktığında
aydınlık gecenin karanlığını yarıp gürlediğinde
yağmurlarda ıslandığında
Sen hep beni hatırla.
Ve topraklarımız ıslanıp koktuğunda hatırla
Güllerimiz açtığında
İğdelerimiz çiçek verdiğinde hatırla..
Unutma beni..
Sen de bilirsin.
Senin yaşadığın bizim oralarda
Yağmur yağdıktan sonra
Bağlarımız bahçelerimiz bostanlarımız tezek kokardı.
Şimdi ben..
O kokuya hasretim.
Ve ben bir de senin kokuna hasretim..
Unutma beni..
Unutma..
Ekinlerimiz ütmelik başak bağladığında,
çalılıklardan mor menekşelerin kokusu ağdığında
Ağaçlarımız gelin dalı gibi yeşerdiğinde
sen hep beni hatırla..
Unutma beni…
16 Nisan 2012-04-16