Vaziyeti ücra iklimlerde

Namusuyla çizdiğini sanan,

Alçak ve namussuzlarla bir kaderimiz.

O ne diyorsa sana da batar ucu!

Diken değil ki bu söküp atasın,

Yara değil ki bu iyileşsin.

Karnı yarılıp çocuğu çalınmış ana gibi

Ölüme terkedilmiş ana gibi

Bir dere gibi akıyor acılar.

Yok ki kolu boşalsın mavi denizlere!

Kanalizasyonlar taştı, dayanamadı

Pis kanınız salınıyor sokaklarda.

Ağlıyor kara perçemli gencecik kızlar

Yaşlarını görmüyor musun?

Dürtmüyor mu seni martılar?

Sofrandaki ekmek tükürmüyor mu yüzüne!

Kaf dağından sesim çarpıyor yüreğine

İşitmiyor mu kulakların hala!

Kaçma kendinden, kaçma geçmişinden

Ceddine dön bir bak!

Git! Parsel parsel topraklarındaki

Tarihin suyunu çekmiş mezarlara bak!

Aç gözünü! Aç gönlünü!

Dermanına kurşun sıkma.

Kanma, kana susamış sırtlanlara!

Tütsülenmiş, korkusu geliyor burnuma.

Dağların deliklerini, ay karanlığını sur sanma.

Yalvarmaksa yalvarayım sana;

Gözün kadar kör kurşunla

Ağlatma anaları, bir daha ağlatma…

( Aç Gözünü Gönlünü başlıklı yazı Ahmet Öztürk tarafından 4/18/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu