Sunu;
Ölüm vücudu vuslat akıl kepenklerinde
Ömrün ortasındayım
Nafile bugün yarın
Aç bağrını
Göm dalgalarına yüreğimi
Isınmaya geldim ebedi…
Ah zerya
Gözlerin hazan
Gözlerin Hazal
Gözlerin ayrılık b/elası zerya…
Hazal Karadağ
Sana senin acıtan harflerinle sesleniyorum
Duy beni…
Bütün güllerin kuruyan yapraklarından bakıyorum sana
Bütün mevsimlerin hüzünlü yanından
Ve gecenin siyahından…
İçime düşüyor hıçkırığın durmadan
Kederinle meşrulaştırdığın suskularını yutkunuyorken
Tozlu raflarından öpüyorum şiirlerini
Zerya’nın iç burkan tınılarında revanım
Kan ter içinde dokundukça harflerine
Mısralarını giyiniyor gözyaşlarım…
s/esimin sedef başlı ağıtlarında
Düşe kalka adımlıyorum sessizliğini
Çeksin ellerini yeis zihninden diye aminler avuçlayıp
Yutkundukça uykusuzluğa yeniliyorum…
Gitme düşümden!
Ah esnerken gece
Titreyen idelerime isyanları yerleştirme…
Koşmalıyım durmadan yorulmadan
Sonu hüsran olan masalları avuçlayıp
Atmalıyım denizyıldızı misali Zerya’nın sularına…
Sonu mutlu biten öyküler kalmalı yarınlarıma...
Ve başımı koymalıyım her yarınla birlikte omuzlarına…
İmlesin adın bir ömür dudaklarımda
Z/ARİF BİR CÜMLESİN DAMARLARIMDA
İmgesi ol sustuklarımın
DÜŞÜMDEN GİTME ABLA…