Bir yaşını girdim ama daha yürümek yok
Oynamak var,bakım da güzel karnım da tok

Evden çıkınca anam hemen sırtına bindirir
Yürümeyi bir becerebilsem çoktan indirir

Çekyatlar yardımıyla başladım yürümeye
İki adım atınca başlardım sevinmeye

Derken bir gün koşturuverdim korkusuzca
Annem de bırakıverdi beni usulca

Artık ata bindim anam,kim tutar beni
Sırtından da inmemiştim çok yordum seni

Kendi işimi kendim görmeye başladım
Koşmaya başlayınca bir de alkışlandım

Elim kaşık tuttu yemek yemeye başladım
Kendime güven geldi büyümeye başladım

Derken iki yaşını bitirdim girdim üçe
Bir yandan büyüdüm de bir yandan dilim sürçe

Dört yaşına basınca arkadaşlarım oluverdi
Ben onlara gitmesem de onlar bana gelirdi..

Evin tek oğluydum kızmazdı bana kimse
Gece yarısı gelirdim eve oyun bir bitse

Saklambaç oynarken önce kızları bulurdum
Yakan topta da ilk önce kızları vururdum..

Bir poşet bilye kazanmıştım arkadaşımdan
Karanlık bassa bile gitmezlerdi başımdan

Körebe de göz bağımı yukarı kaldırırdım
Kızların en güzelini orada yakalardım...

Daha çocuk iken köyün en güzel kızına aşık
Annemin pişirdiği pilava da çalardım kaşık..

Ne kadar şerlik yaparsam yapayım affedilirdim
Ağlayıp naz yapardım,kıyamazlardı sevilirdim..




Sıdıka Emek
( Oğlumun Diliyle Yaşamak 3 başlıklı yazı sidika-emek tarafından 31.07.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.