Bu çalışma alıntı sözlerden faydalanarak yapılmıştır. Eleştiriye de eleştiri yöneltebileceğimizi anlatmaya çalıştım. Çünkü aynı yere baktığımız halde gördüklerimiz birbirinden farklı olabilir.
***


-Birisi adamlar gördüğünü ama içinde giysi olmadığını, giysiler gördüğünü ama içinde adam olmadığın söylüyor. Ben şimdi şu pahalı elbisenin içinde var mıyım, yok muyum? 
- Adam adamdır olmasa da pulu,eşek yine eşektir atlastan da olsa çulu. 

**

-Onu seviyorum, ama o bana işkence etmekten adeta zevk alıyor. 
- Ağzında bal olan arının, kuyruğunda iğnesi olur. 

**

-Kendisine büyük bir miras kaldı, ama o sonunda hapishaneye düştü ve yaşamını intiharla noktaladı. Para ona uğursuzluk getirdi. 
- Akılsızlara, zenginliğin iyiliği yerine kötülüğü dokunur . 

**

-Bazı güzel kadınlar kaprisleri nedeniyle çekilmez oluyorlar. 
- Allah’ın gülü dikenli yarattığına hayret edeceğiniz yerde, dikenler arasında gül yarattığına hayret ediniz. 

**

-Bu dünyadan nefret ediyorum, onu yaşamaya değer bulmuyorum. 
- Ara sıra isyana yönelecek olursan :Hatırla ki, Kainatı yargılamak imkansızdır. Onun için, kaygılarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol. Görmeye çalış ki, bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya güzeldir...

**

-Adam çok zengin, ama sık sık evine hırsız giriyor. 
- Arının evini yıkan, balın tatlılığıdır. 

**

-O kadar çok istediğim şey var ki… Bunları gerçekleştirememekten ve fakirlik içinde ölmekten korkuyorum. 
- Arzularını ve korkularını ortadan kaldır; artık senin için hiçbir zalim kalmaz. 

**

-Kendime çok güveniyordum, ama kendi hatam yüzünden her şeyimi kaybettim. 
- Üzülme, atın da dört ayağı vardır ama gene de tökezler. 

**

-O arkadaşınla artık konuşmuyor musun? 
-Hiç sorma! Geçenlerde onun hakkında ileri geri konuştuğum için aramız bozuldu. 
- Az konuşmaktan pek az, çok konuşmaktan sık sık pişman olunur. 

**

-Ama ben zenginim… 
- Ben erdemden başka zenginlik tanımıyorum. 

**

-Birisi bir şey çalıyorsa ahlaksızdır bana göre. 
- Ben her türlü ahlaki hüküm vermeye, övmeye ve mahkum etmeye karşı derin bir tepki duyarım. Alışılagelen ahlaki hükümlere karşı şunu sorarım: Hükmü veren hüküm vermeye esas itibarıyla haklı mıdır? O onun yeterli derecede üstünde midir? Onun sağgörüsü, hayal gücü, yeterli deneyimi var mıdır, bir bütünü tasarlaması için… 
( Eleştiriden Eleştiriye-2 başlıklı yazı Ömer Faruk tarafından 6/7/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu