bir
fırtına esti aman dinlemez
ne
yaprağı kaldı ne dalı kaldı
yüreğine
kesti zaman inlemez
ne
toprağı kaldı ne çalı kaldı
ne
varın ne yoksa silip süpüre
akan
gür selinle bölüp köpüre
yıkımı
anlatan döküp kupüre
ne
durağı kaldı ne yolu kaldı
sevi
balı yenir yudumlaşırsa
katılır
peynirle tadımlaşırsa
anlatır
denirle yardımlaşırsa
ne
orağı kaldı ne kolu kaldı
ödüncünü
verme ödünü ister
iliğinden
sorar ödünü göster
gülüşüne
bakın ününe poster
ne
merağı kaldı ne dolu kaldı
yok
yere esilen nasıl bir ceza
seherden
kesilen fasıl bir eza
çınlarsa
ses ilen asıl bir feza
ne
çerağı kaldı ne folu kaldı
çıdamı
çürüyor özlerindesin
o
damı kürüyor sözlerindesin
ozan
efemi sor gözlerindesin
ne
çırağı kaldı ne salı kaldı
170512çiğdem