“-de(y)zemin Nezire’ye yazdırdım
kaş tefaa
ne cevap aldım…
..
“davıl bile dengi dengine
öğsüz fakır bi ğız..”
..
“bobam bana onu alıvımaz
boşuna hayallamasın”
..
“ne çenizi var”
..
“el içine nası çıkcak,
nesi varımış”
deye habar yollamadın mı”
..
“-el gadak[1] bi kiyada
yazmak yerine”
..
“-nekdibime cuap bile vermedin”
hoş yazsan bile kime okudacağdım ya
emme ha ömrümde bi
benim de eller ğibi
goynumda saklaycam
nekdibim oludu..
çıkarıp çıkarıp bakac(ğı)am
bakıp bakıp alaca(ğı)m
zevdalarınınan
havaslanacammm”
ne cu(ev)ab-aldım hıhm!…
..
“davıl bile dengi dengine”
“ne çenizi varımış”
“bobam onu almaz”
“-davılı da,
çenizi de
bobana daa
sana daa
hinci bak bakalım senin neyin vaarr
hasdalıklı tohursuz bi ğarı,
keşke eyi olsaydınız daa
bi de ona yanmasaydım
zavallı…”
..
..
“davıl bile dengi dengine”
“ne çenizi varımış ha!”
“-neee!”dedi
ataş ellemiş gibi
….
“-ben
beş senedir………
Sultan’nan yolladım ya,
senin yolladığın
onca nekdip, ayna, darak, para
bin tefa
okudum, ..bak hala buramda”
…
“-atarmıyın
nekdiplerini,
yolladığın her gülü
hala sakların
bak..
saçıyın teli”
“-get hurdan çocuk
ne gülü…
ne teli…
ne parası,
ne pulu
yıkıl garşımdan
bi taa da annaacıma çıkma”
…
hemi deee
ben sana ne bi tel yolladım
ne gül
ne para..
nerde bulmuşuyun ben parayı-marayı”
“-Sultan…
emmimin Sultan”,