KADER VE KEDER (GİTTİĞİ YERE KADAR)
Kasımın en kasvetli haliydi
Gökte apansız alev alev şimşekler ç/a k t ı
İçim yanarken dudaklarım kurudu
Saçlarım, gözlerim kadar ıslaktı
Mağrur bir gidiş sonrası
Ellerin uz/ a k t ı
Kehribar bir tesbih olup
Sabır boncuk boncuk erirken parmaklarımda
Gayrı, fer yok ,can yok, su yok
Gönül coğrafyamı s/ u l a y a n ırmaklarımda
Tan ağarırken, hatta tam ağlarken
Kapılıp rüzgarına deli dolu koştum peşine
Kaldırımlar ruhum gibi delik deşikti düştüm
Ağıtlar k/ a r a l a r k e n umarsız gidişine
Kirli sulara yansıyan sur/ e t i m
Şiirlerime t/ u z a k t ı
Kehribar bir tesbih olup
Sabır boncuk boncuk erirken parmaklarımda
Gayrı, fer yok ,can yok, su yok
Gönül coğrafyamı s/ u l a y a n ırmaklarımda
Her firak gibi, infilak gibi
Bu da bıraktı yürekte hüzün ve kül
İzini sürerken terk edilmiş kentlerde
Sana ram olan bu gönül
Kirpiklerimden kayarak
Ümitsiz ellerime a k t ı
…
Şimdi sevda hem k a d e r, hem k e d e r
K/ a l e m yazmaktan bıktı
A r t ı k g i t t i ğ i y e r e k a d a r g i d e r.
Muhammed Mehmet GÜL