Online Üye
Online Ziyaretçi
Tuttuğumda ellerini ilk kez
Kızarmıştım, ellerimin içi terlemişti
Titriyordu ve tutamıyordum ellerini
Lafa aynı anda başlamıştık,
Susmuştum utancımdan
Sonrasındaki birkaç delişmen dakika konuşmamıştım.
“ Gözlerin acıyı anlatıyor” demiştin de
İçimi hepten acıya salmıştın,
Gözler böyle çabuk verir miydi ele insanı
Başımı öne eğip iç çekmiştim,
Sigaraya uzanıp, kınından çeker gibi kılıcı
Acıma tuz basarcasına
Yutkunamayarak
Ve hafif çiseleyerek özlem gözlerimde
Gönlüne bakmıştım, gözlerinden
Aklında mı?
Yüz yıllık özlemi sarar gibi
Ellerini sımsıkı sarmıştım da
Güneşin kan ter ettiği günü, geçirmiştik öylece
Eminönü’nde,
Yeni Caminin çeşmelerinde
Ellerinden kana kana içtiğim o; su
Birlikte balık ekmekte yaptığımız iftar
Sultan Ahmet’te teravihden çıkmamı bekleyişin
Hattata yazdırdığımız isimlerimiz
Yuşa tepesinde “Rabbim bizi ayırma” diye ettiğimiz dua
Eyüp Sultandaki sahur
Aklında mı?
Hem aklında mı?
Gördüğün tüm çocuklardan aldığımız peçeteler
Her ağladığımızda bir birimizin yaşını sildiğimiz
Ya o “boş geçme abla” diyen çocuktan aldığın
Ve kuşlara yem satan amcaya ikram ettiğin su
Karıncaların yol yaptığı mutfağın o bölümünü
Kullanıma kapattığın,
Her gece bir tas su ve sütü kapıya bırakışın
Geceleri uykudan uyanıp üzerimi örtüşün
Anlımdan öpüşün
Sabah güneş gibi gülüşün
O hep yanımda olacakmışçasına duruşun
Aklında mı?
Taksimde falcıdan;
Seni sevenin tarifi bana uyduğunda ki,
Haremden ilk vapurla sana gelişimde ki heyecanın
İlaçlarımın sırasını şaşırmayışın
İçtiğim her sigaraya söylenmen
Temizlik günlerinde ki o koca karı halin
Alışverişte kendini kaybedişin
Ders çalışırken yan odadan mesajla beni özlediğini söyleyişin
Ve gidişin…
Aklında mı?
Sevdiğim müzik
Tuttuğum takım
Beğendiğim renk
Doyasıya yediğim yemek
İçtiğim çay
Kalktığım saat
Yakamozunda şiir yazdığım ay
Telefondaki titrek sesim
Üzerindeki koruyucu nefesim
Çocukluğum, haylazlığım.
Şımarıklığım yanındayken,
Uzağında oturup ağlayışım
Hasretinde uykusuzluğum
Aklında mı?
Aklımda!
Ekmeğin sadece ucunu yiyişin
Çayı tek şekerli,
Kahveyi telvesiyle içmen
Yağmurlu havada camı,
Merdivenleri çıkarken kapıyı açışın
Ben gelmeden yemek yememen
O karanlık sokağı geçene dek telefonda oluşun
Beni çok sevmen
Severken ömrüme mührünü düşüp
Bir ömrün kapısını kilitlemen
Aklında mı?
10.07.2012 - Bursa